İçindekiler
Değerli kardeşimiz,
Eldeki verilere göre 1700’lü yıllardan beri porselen yapımında kemik kullanıldığı bilinmektedir. “Bone China”, “fine Bone” ve “English bone Chine” vb. isimleri taşıyan porselen/seramik ürünleri, yüzde 25’lerden yüzde 50’lere kadar hayvan kemiği kaynaklı içeriklerin (kemik külü, tozu) başka maddelerle karışımından üretilmektedir.
Üretimde kullanılan kemiklerin hangi hayvanlardan alındığı, söz konusu hayvanların kesimlerinde helal kesim usûllerine riayet edilip edilmediği, üretim esnasındaki işlemlerle istihâlenin (Dönüşüm. Dinen pis/necis sayılan bir maddenin uğradığı değişimden sonra temiz/tâhir hale gelmesi) söz konusu olup olmadığı ve istihâlenin nasıl bir netice/hüküm doğuracağı, tartışmanın boyutlarını oluşturmaktadır. Bu da beraberinde yemek seti, çay seti, kahve fincanları vb. birçok ürünün kullanılmasının dinî açıdan helal olup olmadığı sorularını gündeme getirmektedir.
Bone China, kil, kemik külü ve çeşitli maddelerin ateşte yoğrularak pişirilmesi neticesi elde edilmektedir. Bunun yapımında kullanılan kemik küllerinin, jelatin, kolajen ve diğer organik maddelerinden arındırılması için yüksek derecede sıcak su ile basınç uygulanır. Geriye kalan organik maddenin kül/toz haline getirilmesi için 1000°C’lik bir sıcaklığa maruz bırakılır. Bu kemik külü, yaklaşık yüzde 80 kalsiyum fostat, biraz da kalsiyum karbonat ve az miktarda florür içerir.[1]1 The Use of Ceramic Product Derived Fromnon-Ḥalālanimalbone: Is It Permissiblefrom The Perspective Of Islamic Law? Bone China, yüzde 50 kemik külü, yüzde 25 çin kili, ve yüzde 25 korniş taşı –oranlarda üretici ev ürüne göre artma eksilme olabilir– bileşiminden yapılır.[2]2 The Use of Ceramic Product Derived Fromnon-Ḥalālanimalbone: Is It Permissiblefrom The Perspective Of Islamic Law?
Bu kemik külünün çoğunlukla ineklerden elde edildiği bilinmekle beraber, başta domuz olmak üzere eti yenilen-yenilmeyen diğer hayvanların kemiklerinin de kullanılması muhtemeldir.[3]3 Singapore: Make no bones about it, the chinaware is halal; Awareness and Perceptions of Muslim User towards the Halal Concept in Ceramic Products Hangi hayvanın kemiklerinin kullanıldığı, üretimi yapan şirkete göre değişiklik arz edebilmektedir. Net bilgiye ulaşabilmak için ilgili şirket/fabrikalarla iletişim kurulabilir. Nitekim bu alanda yapılan bazı çalışmalarda ilgili bazı şirketlerle yapılan yazışmalara rastlamak mümkündür.
Meselenin dinî boyutuna gelince; öncelikle tespit edilmesi gereken şey hayvan kemiklerinin kullanılmasının mahzurlu olup olmadığı ve eti yenilen ve yenilmeyen hayvanların kemikleri arasında bir fark gözetilip gözetilmediği, ikinci olarak üretim aşamasındaki süreçlerde kemiklerin küle dönüştürülmesinde istihâle geçirip geçirmedikleri ve bunun dinî yönden hükme tesiridir.
Yenilmesi Helal Olan Hayvanların Kemik Küllerinin Kullanılması
Genel itibarıyla ulema, eti yenilebilen hayvanların –helal kesim olmak kaydıyla– etinden istifade edildiği gibi derisi ve kemiği gibi eti dışındaki parçalarından da istifade edilebileceğinde ittifak ederler. Buna göre bu kemiklerin kullanılmasıyla elde edilen külün karışımından üretilen porselen/seramiklerin kullanılmasında –başka mahzurlu maddeler katılmamak kaydıyla– dinî yönden bir sakınca olmadığında ittifak olduğu söylenebilir. Bu yüzden, Malezya Ulusal Fetva Komitesi (the Fatwa Committee of the National Fatwa Council for Islamic Religious Affairs Malaysia), sadece bu şartları taşıyan porselenlerin kullanılmasının caiz olduğuna hükmetmiştir.
Aslen helal olup da dinimizin emrettiği şekilde kesilmemiş hayvanların kemiklerinin kullanımı ise tartışmalıdır. Böyle hayvanların etinin yenilemeyeceği herkesin malumudur. Ancak deri, kemik gibi sair unsurları farklı alanlarda kullanılabilir mi?
Öncelikle şunu belirtmeliyiz ki, bir kısım İslâm alimi, helal kesim olmaksızın ölen bir hayvanın eti gibi diğer unsurlarının da necis olduğuna hükmeder. Yani hayvan, hayatta iken temiz olsa da, helal kesim olmadan öldüğünde necis kabul edilir. Peki hayvanın kemiğinde de durum aynı mıdır?
Fukahanın konuya yaklaşımlarına baktığımızda, kemiğin mahiyetine, canlı kabul edilip edilmediğine göre farklı görüşlerin ortaya çıktığını müşahede ediyoruz. Hanefilerin yaklaşımına göre, kemikler cansızdır, hayvan yaşarken necis olmadığı gibi, öldüğünde de necis olmazlar. Ayrıca ölümle necis olma hayvanın yenilebilen kısımları ile ilgilidir. Dolayısıyla ister helal kesim olsun ister olmasın, isterse kendiliğinden ölmüş olsun bir hayvanın kemikleri ve (tabaklanmış) derisi necis olmaz. Bu konuda delil mahiyetinde zikredilenler arasında şu hadis yer almaktadır:
Allah Resûlü, Meymûne validemizin, murdar olduğu/kesilmeden öldüğü için atılan bir koyunu ile ilgili “onun derisinden istifade etmeli değil miydiniz” demiş onlar da “murdar olduğunu” söylemişler. Allah Resûlü إِنَّمَا حُرِّمَ مِنَ الْمَيْتَةِ أَكْلُهَا “Murdar hayvanın sadece eti haram kılındı” demiştir (Buhârî, büyu’, 101; Müslim, hayız, 100).
Buna göre, normal şartlarda eti yenilebilen bir hayvanın kendiliğinden ölmesi veya helal kesim ûsullerine dikkat edilmeden kesilmesi durumunda kemiklerinden istifade edilebileceği Hanefiler tarafından kabul edilmektedir. Dolayısıyla bu tür hayvanların kemik küllerinin kullanılması ile üretilen porselen/seramik ürünlerin kullanılmasında Hanefilerin yaklaşımına göre bir herhangi bir sakınca oluşmamaktadır.
Şafiilerin yaklaşımına göre ise normalde eti yenilebilen olsa da helal kesim olmayan veya kendiliğinden ölmüş hayvanların kemiklerinden istifade etmek caiz değildir. Zira helal kesim olmayınca eti gibi derisi ve kemikleri de necis olur. Bu nedenle onların yaklaşımlarına göre bu türden hayvanlardan elde edilmiş –aşağıda değinileceği üzere istihâle konusundaki farklı yaklaşımlarından ötürü – kemik külü ile üretilmiş porselenlerin kullanılması caiz değildir.
Eti Yenilmeyen Hayvanların Kemik Küllerinin Kullanılması
Eti yenilmeyen hayvanların deri ve kemikleri hakkında da yukarıdaki helal kesim olmayan ve kendiliğinden ölmüş hayvanlara verilen hükümler geçerlidir. Hanefilerin yaklaşımına göre domuz hariç eti yenilmeyen hayvanların kemikleri ve -tabaklanmak kaydıyla- derileri necis değildir. Şafiilerin yaklaşımına göre eti yenilmeyen hayvanların hem kemikleri hem de –tabaklanmış da olsalar– derileri necistir.
Domuzun Kemik Küllerinin Kullanılması
Domuz ise her yönüyle necis kabul edildiği için kılları, derisi ve kemikleri de necistir. Ancak porselen ve seramik üretiminde söz konusu küllerin istihâle geçirip geçirmediği, istihâle geçirdiğinin kabul edilmesi durumunda hükme tesirinin ne olduğu meselenin odak noktasını oluşturmaktadır.
İlgili bazı araştırmalar incelendiğinde –yukarıda da kısaca izah edildiği üzere– kemikler çeşitli işlemlerden geçtikten sonra kül kaline getirilmektedir. Bu işlemler esnasında ilk baştaki bileşenlerin bazılarından arındırılmaktadır. Bu şekilde istihâle geçirdiği kabul edilmektedir.[4]4 The Use of Ceramic Product Derived Fromnon-Ḥalālanimalbone: Is It Permissiblefrom The Perspective Of Islamic Law? Meydana gelen değişiklik, niteliksel değil, yapısal değişikliktir. Zaten -Hanefilere göre- istihâle de budur.[5]5 Dia, “İstihâle”.
Burada fıkıh ekollerinin istihâle geçirmiş maddelerin hükmü noktasındaki yaklaşımlarına bakmak gerekecektir.
-
-
- Domuz dışında diğer maddelerin dışardan bir müdahale olmaksızın kendiliğinden istihâle geçirmesi durumunda kullabileceğinde ittifak vardır.
- Herhangi necis bir maddenin dışardan müdahale ile istihâle geçirmesi durumunda ise Hanefi ve Malikiler kullanılabileceği, Şafii ve Hanbeliler ise kullanılamayacağı şeklinde görüş belirtmişlerdir.[6]6 el-Mevsuatu’l-fıkhiyye, 3/213; Soner Duman, Günümüz Fıkıh Meseleleri, 358.
- Hanefi mezhebi imamlarından Ebû Yûsuf, necis olan maddelerin dönüşüme uğrasalar dahi, menşei esas alınarak necis sayılacaklarını söylerken Ebû Hanîfe ve İmam Muhammed bunların istihâle yoluyla temiz bir nitelik kazanacağını kabul ederler. Mezhep içerisinde günlük hayatta sıkça karşılaşılan, kaçınılması büyük güçlüklere yol açacak derecede yaygınlık kazanmış olaylar (umûmü’l-belvâ) mazeret hali ve hafifletici sebep sayıldığından, ayrıca kolaylaştırma ilkesi de göz önüne alınarak ikinci görüş tercih edilmiş ve fetvaya esas olmuştur.[7]7 Dia, “İstihale”
-
Günümüzde azınlıkta kalan bazı fakihler, domuz dahil bütün necis maddelerin, ister dışarıdan müdahale olsun ister olmasın istihâle geçirdikten sonra kullanılabileceğini ifade etmektedirler.[8]8 Duman, Günümüz Fıkıh Meseleleri, 358.
Buna göre, Hanefilerin yaklaşımları üzerinden mesele değerlendirildiğinde domuz da dahil olmak üzere hayvan kemiklerinden elde edilen küllerin başka maddelerle karışımıyla üretilen porselenlerin/seramiklerin kullanılmasında -hassasiyet öncelikli hareket etmek güzel olmakla beraber- bir sakınca olmadığı söylenebilir. Zira kemiklerin küle dönüştürülme sürecinde kemik yapısal değişikliğe uğramakta (istihâle) ve başka bir maddeye dönüşmektedir. Bu madde de başka maddelerin karışımıyla yeni bir ürüne dönüştürülmektedir.
Şafiilerin yaklaşımlarına göre ise başlangıcı itibarıyla necis olan bir madde kendi doğal akışı içerisinde istihâle geçirmediği sürece temiz hale gelemez. Dışardan müdahale ile istihâle geçirmesi necis bir şeyi temiz hale getiremez. Bu nedenle domuz kemikleri kulllanılarak elde edilen kemik külünün karışımında üretilen porselenlerin kullanılması caiz değildir.
***
Netice olarak şunu söylemek mükündür: Eti yenilebilen hayvanların kemikleri –ister helal kesim olsun ister olmasın– kullanılarak elde edilen kemik külünden üretilen ürünleri -Hanefilerin yaklaşımları dikkate alındığında- alternatiflerinin tercih edilmesi daha güzel olmakla birlikte kullanmakta bir beis yoktur. Eti yenilmeyen hayvanlarda ise istihâle geçirip geçirmemesine göre hüküm vermek gerekecektir. İlgili araştırmalardan anlaşıldığı kadarıyla kemik külünün elde edilmesi sürecinde geçirilen aşamalar, istihâle denilebilecek bir değişim geçirdiğini göstermektedir. Buna göre, domuz kemiği külünden üretilmiş olanlar da dahil olmak üzere söz konusu ürünleri kullanmakta bir beis olmamaktadır.
Diğer mezheplerin yaklaşımlarını da dikkate alarak, ihtilaftan kurtulmak için tercihin eti yenilen hayvanlardan üretilen ürünlerden yana kullanılması düşünülmelidir. Daha da ötesi hayvan kemiklerinin hiç kullanılmadığı türden porselen/seramiklerin tercih edilmesi de mümkündür. Kendi evlerimizde bu şekilde hareket etmenin daha uygun olduğunu söylemek mümkündür. Ancak dışarıda yemek yeme durumunda -hayatı zorlaştıracak ve altından kalkılamayacak hale getirmeme açısından- ise Hanefilerin yaklaşımını esas almak günümüz şartları açısından daha uygundur denebilir.
***
Yukarıda zikrettiklerimiz, bu ürünleri kullanma durumunda olan kimselerle ilgilidir. Öte yandan, bir Müslüman, kendisi porselen üretimi yapacaksa, karışımda kullanılacak maddelerin üretilmesi-yetiştirilmesi, alınıp-satılması meşru olan maddelerden olmasına dikkat etmelidir. Söz gelimi, zaten istihâle geçirecek ve meşru hale gelecek düşüncesiyle domuzun yetiştirilmesi, kendisinin veya kemiklerinin alınıp-satılması yoluna gidilmemelidir.
Burda belki şu da akla gelebilir; bir müslüman, hassasiyet göstermemesi durumunda domuz yetiştiriciliğine dolaylı da olsa destek olabilecek bir şey yapmaktadır. Bu, gözetilmesi gereken bir hassasiyet olmakla birlikte, porselenlerin alınması-satılması veya kullanılması hükmüne doğrudan etki ettiği söylenemez. Ancak müslüman bir birey, soruşturmalı, araştırmalı ve üretimde hassasiyet gösteren firmaları tercih etmelidir. Zira bu konuda alternatiflerin olduğu bilinmektedir.
Selametle kalın.
Hikmet.net
Dipnotlar
⇡1 | 1 The Use of Ceramic Product Derived Fromnon-Ḥalālanimalbone: Is It Permissiblefrom The Perspective Of Islamic Law? |
---|---|
⇡2 | 2 The Use of Ceramic Product Derived Fromnon-Ḥalālanimalbone: Is It Permissiblefrom The Perspective Of Islamic Law? |
⇡3 | 3 Singapore: Make no bones about it, the chinaware is halal; Awareness and Perceptions of Muslim User towards the Halal Concept in Ceramic Products |
⇡4 | 4 The Use of Ceramic Product Derived Fromnon-Ḥalālanimalbone: Is It Permissiblefrom The Perspective Of Islamic Law? |
⇡5 | 5 Dia, “İstihâle”. |
⇡6 | 6 el-Mevsuatu’l-fıkhiyye, 3/213; Soner Duman, Günümüz Fıkıh Meseleleri, 358. |
⇡7 | 7 Dia, “İstihale” |
⇡8 | 8 Duman, Günümüz Fıkıh Meseleleri, 358. |