İçindekiler
Meleklerin Görevleri
Yüce Yaratıcı tarafından meleklere verilen görevleri Kur’an ayetlerinin ve bazı hadis-i şeriflerin ışığında şöyle sıralayabiliriz:
- Allah’ı her bir eksik ve yanlış mülahazadan tenzih etmek, O’na gece gündüz övgü ve şükranda bulunmak ve O’nu, O’na yaraşır bir biçimde takdis etmek (yüceltmek.) (Bkz. Bakara suresi, 2/30; A’raf suresi, 7/206; Nahl suresi, 16/50; Enbiya suresi, 21/19, 27; Şura suresi, 42/5; Tahrim suresi, 66/6.),
- Allah’ın peygamber olarak seçtiği kullarına vahiy getirmek (Bkz. Nisa suresi, 4/163; Hac suresi, 22/75; Şuara suresi, 26/193-194.),
- Peygamberleri salat ve selam ile yüceltmek ve bütün insanlara dünyada hayır duada bulunmak (Bkz. Şura suresi, 42/5; Mümin suresi, 40/7-9; Necm suresi, 53/26. Bir hadiste ise, meleklerin şefaatinden de söz edilir. Bkz. Buhari, Tevhid, 24),
- Peygamberlere ve mü’minlere manevi bir güçle destek olup onları sıkıntılı ve üzüntülü anlarında rahatlatmak, inkarcıları ise sıkıntıya sokmak (Bkz. Bakara suresi, 2/87; Al-i İmran suresi, 3/124-125; Maide suresi, 5/110; Enfal suresi, 8/12; Nahl suresi, 16/28; Fussilet suresi, 41/130-132; Mücadele suresi, 58/22),
- İnsanı koruyan takipçiler olarak bir anlamda insanlara hizmet etmek (Bkz. Ra’d suresi, 13/11.),
- İnsanların fiillerini kaydetmek (Bkz. Ra’d suresi, 13/11; Kaf suresi, 50/17-18; İnfitar suresi, 82/10-12; Tarık suresi, 86/4.),
- Kainatla ilgili olarak yürütülen ilahi icraata vasıta olmak (Bkz. Naziat suresi, 79/5.),
- Beşerin yaratılış ve ölümüyle ilgili olarak görev yapmak (Bkz. Buharı, Bed’u’l-Halk, 6; En’am suresi, 6/39; Secde suresi, 32/11.),
- İlahi cezaları icra eden elemanlar olarak görev yapmak (Bkz. Bakara suresi, 2/210; Enfal suresi, 8/50; Furkan suresi, 25/21-26; Muhammed suresi, 47/27; Hicr, 15/7-8.).
Meleklerin Sayısı ve Çeşitleri
Meleklerin sayısını ancak Allah bilir. Kur’an’da ve hadislerde meleklerin sayıları hakkında açık bir bilgi mevcut değildir. Ancak Kur’an’ın ‘Göklerin ve yerin orduları Allah’a aittir.‘ (Bkz. Fetih suresi, 48/4,7. Keza bkz. Tevbe suresi, 9/26; Ahzab suresi, 33/9.) şeklindeki beyanlarından hareketle, sayılamayacak kadar çok olduklarını söylememiz mümkündür.
Biz, bazı melekleri isim ve icraatlarıyla tanımaktayız. Bazılarını ise, sadece memur oldukları vazifenin türü itibarıyla ve hepsine birden verilen unvanla bilmekteyiz. Melekler için hakiki manada bir tasarruf söz konusu değildir. Onlar sadece ilahi icraatın alkışçıları ve nezaretçileri durumundadırlar. Aksi bir düşünce tevhid ilkesiyle örtüşmez. Bu cümleden olarak, melekleri, temel görevleri açısından şu gruplarda inceleyebiliriz:
Dört Büyük Melek
Cebrail
Vahiy meleğinin özel adıdır. Kur’an’da üç yerde Cibril olarak geçmektedir. (Bkz. Bakara suresi, 2/97, 98; Tahrim suresi, 66/4.) Ayrıca Cibril ayetlerde “ruh“, “rûhena“, “resulün kerim“, “resulü rabbik“, “rûhu’l-emin“, “rûhu’l-kudüs” gibi isimlerle de zikredilmektedir. (Bkz. Mearic suresi, 70/4; Nebe’ suresi, 78/38; Kadr suresi, 97/4; Meryem suresi, 19/7; Tekvir suresi, 81/19; Meryem suresi, 19/19; Şura suresi, 26/193; Bakara suresi, 2/87, 253; Maide suresi, 5/110; Nahl suresi, 16/102.) Bir hadiste ise, bunlara ilaveten ‘en-Namus‘ diye isimlendirilmektedir. (Bkz. Buhari, bed’u’l-vahiy 3.)
Mikail
Dört büyük melekten biri olup Allah tarafından kainattaki olayların ve yaratıkların rızıklarının idaresine vasıta kılınmıştır. İsmi, Kur’an’da sadece bir ayette geçer. (Bkz. Bakara suresi, 2/98.)
İsrafil
Bu meleğin adı Kur’an’da açıkça geçmez. .Ayetlerde yalnızca, sura üflenileceğinin haberi verilir. (Bkz. En’am suresi, 6/73; Kehf suresi, 18/99; Taha suresi, 20/122; Yasin suresi, 36/51.) Adı, hadiste dört büyük meleğin içinde zikredilir. (Bkz. Buharı, Rikak 43.)
Azrail
Görevi, eceli/vakti gelenlerin ruhunu teslim almaktır. Kur’an’da ‘ölüm meleği‘ adıyla zikredilmiştir. (Bkz. Secde suresi, 32/11.)
Kirâmen Katibin Melekleri
İnsanın sağında ve solunda görevli olarak bulunan iki meleğin adıdır. Sağdaki, iyi iş ve davranışları, soldaki ise kötü iş ve davranışları tespit etmekle görevlidir. Hafaza melekleri adı da verilen bu melekler, kıyamet günü hesap sırasında yapılan işlere de şahitlik edeceklerdir. (Bkz. Kaf suresi, 50/17-18; İnfitar suresi, 82/10-12; Zuhruf suresi, 43/80.)
Mukarrebûn Melekleri
İlliyyun ve keriibiyyun olarak da anılan bu melekler, Allah’ı tesbih ve anmakla görevli olup O’na çok yakın ve O’nun katında şerefli bir mevkide bulunurlar. (Bkz. Nisa suresi, 4/172.)
Hamele-i Arş Melekleri
Arşı taşıyan meleklerin adıdır. Kur’an’da haklarında şöyle buyrulur: “Arşı yüklenen bir de onun çevresinde bulunanlar (melekler) rablerini hamd ile tesbih ederler (yüceltirler), O’na iman ederler.” (Mü’min suresi, 40/7. Keza bkz. Hakka suresi, 69/17.)
Münker ve Nekir
Ölümden sonra kabirde sorgu ile görevli iki melektir. ‘Bilinmeyen tanınmayan, yadırganan‘ anlamındaki münker ve nekir, mezardaki şahsa, hiç görmediği bir şekille gelmeleri sebebiyle bu ismi almışlardır. Bu iki melek kabirdeki ölülere, “Rabbin kim?“, “Peygamberin kim?“, “Kitabın ne?” şeklinde sorular yöneltirler ve insana, alacakları cevaplara göre muamele ederler. (Bkz. Tirmizi, Cenaiz, 70; Müsned, 3/126.)
Hadis-i Şeriflerde, insanın kalbine doğruyu ve gerçeği ilham eden (Tirmizi, Tefsir 3.), namaz kılanlarla birlikte Fatiha suresinin bitiminde ‘amin‘ diyen (Buharı, Ezan 11; Müslim, Salat 18.), her gün sabah ve ikindi namazlarında mü’minlerle birlikte olan (Buhari, Mevakıt 16; Müslim, Mesacid 37.), Kur’an okunurken yeryüzüne inen (Buhari, Fezailu’l-Kur’an 15; Müslim, Müsafirin 36.), ilim ve zikir meclislerini dolaşan (Buhari, Daavat 66; Müslim, Zikir 8.) ve mü’minlere rahmet okuyan (Tirmizi, İlim 19) meleklere de dikkat çekilir.
İlave bilgi için:
Fizik Ötesi/Nurani Varlıklar: Melekler