Değerli kardeşimiz,
Sorunuzun cevabı, İslam mezhepleri arasında ihtilaflıdır.
Hanefi mezhebine göre bedenin bütünü yıkandığında -bu ister denize/suya girip çıkmakla olsun isterse banyo yapmak ile olsun farketmez- kişinin gusül alması gerekiyorsa gusül abdesti, abdest alması gerekiyorsa abdesti yerine gelmiş olur. Zira Hanefî mezhebine göre gusül ve abdestte asıl olan temizlenmektir ve bu da yerine gelmiştir, bunun o niyetle yapılması gerekmez. Dolayısıyla Hanefî mezhebine göre niyet, abdest ve guslün farzlarından değildir. Ancak yapılan fiilin kişiye sevap kazandırması için niyet gereklidir. Bu manada niyet abdest ve guslün sünnetidir.
Hanefî mezhebinin bakış açısı şudur: Abdest ve gusül, haddizatında ibadet olmayıp, ibadete vesile kabilinden amellerdir. Bu manada abdest ve gusül, bedende/elbisede bulunan necasetin/maddi kirliliğin giderilmesi ve avret yerlerinin örtülmesine benzer. Necasetin giderilmesinde veya avret yerlerinin örtülmesinde nasıl ki niyet şart değildir, aynı şekilde abdest ve gusülde de durum böyledir. Dolayısıyla niyet olmaksızın herhangi bir şekilde abdest uzuvlarının yıkanması ile abdest, ağız ve buruna su vermekle beraber bütün bedenin yıkanması ile de gusül yerine gelmiş olur. Zira temizlik hasıl olmuştur. Ancak o niyetle yapılmadığı için kişi ibadet sevabından mahrum kalmıştır.
Yukarıda zikredilenler, bu amellerin sahih olabilmesinin şartlarıdır. Bir de bunun manevi boyutu vardır. Abdest evet bir vesiledir ama kulun ibadetlere manen ve ruhen hazırlanmasına ve bu ibadetlerden manen istifade etmesine yardımcı olan kıymetli bir vesiledir. Abdest almak isteyen kimse daha abdest hazırlığına başlarken ona niyet ederse yani bu arada yaptığı bütün fiilleri, namaz kılmak, Kur’ân okumak gibi ibadetleri yapabilmek için abdest şartını yerine getirme maksadıyla yaparsa, bu sürecin hepsi onu manen besler, hem abdestten hem de ona hazırlık için yaptığı bütün bu fiillerden dolayı da sevap kazanır; çünkü bunların herbiri, ibadete vesile olması cihetiyle bir çeşit ibadet olur.
Bu Hanefî mezhebine göredir. Diğer mezheplerimize gelince; Şafii ve Maliki mezhebine göre abdest ve gusülde niyet farz, Hanbeli mezhebine göre ise, abdestin ve guslün sıhhat şartıdır.[1]1 Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslam İlmihali, 97, 116 Dolayısıyla bu ameller niyet olmaksızın yapıldığında, bu üç mezhebe göre kişi namaz abdesti ya da gusül abdesti almış olmaz.
Selametle kalın.
Dipnotlar
⇡1 | 1 Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslam İlmihali, 97, 116 |
---|