Şeytan, mahiyetinde mündemiç olan duyguları kötü yolda kullanması sebebiyle Allah’ın rahmetinden kovulmuştur. Evet, Allah insanı, maddî-manevî mücehhez bulunduğu şeyler itibariyle ahsen-i takvime mazhar olarak yaratmış ve “Biz insanı en güzel biçimde yarattık” (Tîn, 95/4) buyurarak bu hakikati ifade etmiştir. Bu açıdan insanın mahiyeti tıpkı bir takvim gibi bütün varlığa ait hakaiki câmi ve her şeyin özünü hâvidir. İnsan, kâinatı gösterebilecek bir takvim, seneler ve asırlar içinde geçen her şeyi ifade edebilecek bir fihrist mükemmeliyetindedir. Ayrıca böyle bir dışa paralel olarak iç mükemmeliyeti ifade eden kalp, sır, hafî, ahfâ gibi çeşitli duygularla da mahiyeti zenginleştirilmiştir.
Şimdi Allah herkesi böyle yaratmıştır ama, kimileri Efendimiz (sav) gibi kabiliyetlerini geliştirerek Cibril’i geride bırakmış, kimileri de Ebu Cehil gibi bütün istidatlarını menfî yönde kullanarak şeytanı utandıracak bir derekeye düşmüştür.
İşte şeytan da, bazı insanlarda olduğu gibi, mahiyetindeki nüveleri kötüye kullanarak Allah’ın rahmetinden kovulmuş ve uzaklaştırılmıştır. İfadeye dikkat edelim. Uzak yaratılmamış ama, kabiliyetlerini kötüye kullanarak uzaklaştırılmıştır.