Dinen bir insanın nikâhının düşmesi için ya karısını boşaması, ya hâkimin boşaması, ya da din değiştirmiş olması gerekir. Buna göre cuma namazını, farz olduğunu inkâr etmediği hâlde terk eden bir kimse günahkâr olur. Kâfir ya da mürted değildir ki nikâhı hükümsüz olsun. Ancak Cuma namazının farz oluşunu inkâr etmesi durumunda nikâh hükümsüz hâle gelir. Zira mümin bir kadın, din farklılığı dolayısıyla kâfir biriyle evlenemez veya evli kalamaz.
Şayet bu soru halk arasında söylenegelen “Üç cumayı üst üste mazeretsiz olarak terk eden kâfir olur.” sözünden dolayı soruluyorsa, bu söz doğru değildir veya var olduğu söylenen böyle bir hadis, hadis kriterleri açısından hadis değildir. Ancak bunun yerine “Cuma namazını mazeretsiz olarak terk edenin kalbinin mühürleneceği” (Müslim, Cum’a 40) ve bazı rivayetlerde “iki yakasının bir araya gelmeyeceğine” dair beyanlar vardır. Bunlar ise nikâhın düşmesini gerektirecek şeyler değildir.
