Bir bölgede kuraklık olması durumunda o bölge sakinlerinin mümkünse topluca bölge dışına, açık bir alana çıkıp tövbe istiğfardan sonra Cenab-ı Allah’tan bolluk ve berekete vesile olacak yağmur göndermesini istemeleri, bunun için dua etmeleri, yalvarıp yakarmaları sünnettir. Bu duaya “istiska duası” denir. İstiska, su isteme, yağmur isteme manalarına gelir.
İmam-ı A’zam’a göre, istiskadan maksad, yalnız dua ve istiğfardır. Allah’ın yağmur yağdırmasını istemek için, cemaatle namaz kılınabilir ama bu sünnet değildir. İnsanlar isterlerse tek başlarına da namaz kılabilirler.
Yağmur duası şu şekilde yapılır. Güneşin ilk ışınları açığa çıkınca (araziye veya bir tepeye) çıkılır ve Allah’a çokça istiğfar edilir. Sonra imam yüksekçe bir yere çıkar ve şöyle dua eder:
الْحَمْدُ ِللهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ . الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ . مَالِكِ يَوْمِ الدِّينِ
(Hamd alemlerin rabbi Allah’a mahsustur. O Rahman ve Rahîm’dir. Din gününün sahibidir.)
dedikten sonra ellerini iyice kaldırır ve şöyle niyaz eder:
لَا إِلَهَ إِلَّا اللهُ يَفْعَلُ مَا يُرِيدُ . اللَّهُمَّ أَنْتَ اللهُ لَا إِلَهَ إِلَّا أَنْتَ الْغَنِيُّ وَنَحْنُ الْفُقَرَاءُ أَنْزِلْ عَلَيْنَا الْغَيْثَ وَاجْعَلْ مَا أَنْزَلْتَ لَنَا قُوَّةً وَبَلَاغًا إِلَى حِين
(Allah’tan başka ilah yoktur. O dilediğini yapar.
Allah’ım sen Allah’sın. Sen’den başka ilah yok. Hiçbir şeye muhtaç olmayan Sen’sin. Bizler ise her halimiz ile sana muhtaç kimseleriz. Bize yağmur lütfeyle, bize verdiğin yağmurda bir vakte kadar kuvvet ve kifayet ver.)
اللَّهُمَّ اسْقِ عِبَادَكَ وَبَهَائِمَكَ وَانْشُرْ رَحْمَتَكَ وَأَحْيِ بَلَدَكَ الْمَيِّتَ
(Allah’ım, kullarını, hayvanlarını sula, rahmetini her tarafa yay, ölü olan beldeni dirilt.)
اللَّهُمَّ اسْقِنَا غَيْثًا مُغِيثًا مَرِيئًا مَرِيعًا نَافِعًا غَيْرَ ضَارٍّ عَاجِلًا غَيْرَ آجِلٍ
(Allah’ım, hayırlı, afiyetli, bereketli, zararlı olmayıp faydalı ve gecikmeden hemen yağmur ihsan et.)
Bu şekilde dua ettikten sonra, sırtını insanlara döner, elbisesini ters çevirir, elleri yukarıda (dua halinde olduğu halde) iner ve iki rekât namaz kılar.
İmam-ı Muhammed ile Ebû Yûsuf’a göre ise, istiska için en büyük idarecinin veya onun göstereceği kimsenin, cuma namazı gibi aşikâre okuyuşla iki rekât namaz kıldırması mendubdur. Bu namazın arkasından, bayramlarda olduğu gibi, hutbe okunur. Hatib minbere çıkmaz, yerde durur. Kılıç, ok veya sopa gibi bir şeye dayanarak hutbelerini okur.
Üç gün birbiri peşine yağmur duasına çıkılması müstahsen görülmüştür.
Müslümanlar mümkün ise yanlarına çocuklarını, ehlî hayvanlarını ve onların yavrularını da alırlar. Çocukları ve yavruları bir müddet için analarından uzaklaştırırlar, bu hazin manzara içinde zayıflara, ihtiyarlara dualar ettirerek kendileri de âmin derler.
Yağmur duası, sulamak ve bol yağmur almak için başka tedbirler almaya engel değildir; müminler hem tabiî ve teknik tedbirleri alır, hem de her şey iradesine bağlı bulunan Rablerine dua ederler.
Kaynak: Bir Müslümanın Yol Haritası