Müslümanların azınlıkta olduğu yerlerde, İslam’ın belirlediği helal-haram dengesinin pek çok konuda gözetilmediği, bir gerçeklik olarak Müslümanların karşısına çıkmaktadır. Dolayısıyla da bu tür yerlerde, İslam’ın yasakladığı hususlardan külliyen uzak, tamamen helal, mübah bir iş bulmak çok zordur. Bazı iş dalları böyle olsa da pek çok iş dalı bu sıfatı taşımaktan uzaktır. İşin kendisi helal olsa da içinde bazı helal olmayan unsurlar barındırabilmekte ya da en azından helal olmayan bazı şeylere temas edebilmektedir. Bu da bu tür beldelerde bulunan, hayatını İslam’ın koyduğu kurallara uygun olarak yaşama gayretinde olan Müslümanların hayatını zorlaştırabilmektedir. Böyle bir durumda, dinimizin vazettiği ruhsatlar, zaruret/ihtiyaç hükümleri devreye girer.
Takvaya en uygun olan, kişinin, hiçbir şekilde harama bulaşmayan bir iş arayışı içerisinde olmasıdır. İmkân varsa bu yapılır. Ancak bazen bir işi yapmak “mümkün” olsa da çok meşakkatli olur ya da herkesin durumuna uygun olmayabilir. İşte böyle tamamen helal olduğunu düşündüğü bir iş bulamayan veya durumu gereği herhangi bir işi yapma durumunda kalan kişi, zaruret ve ihtiyaç durumlarında Müslümanların hayatlarını zorlaştırmama/kolaylaştırma adına İslam’ın ortaya koyduğu ruhsat hükümlerini değerlendirebilir.
Sorunuzla ilgili olarak genel çerçeveyi vermesi adına öncelikle aşağıda linkini gönderdiğim yazılarımızı okumalısınız. Zira şimdi söyleyeceğimiz hususlar, o yazılarda değinilen genel esaslara dayanacaktır.
Yemek dağıtımı işi:
Öncelikle işi kısaca tarif etmek gerekirse: Kişi, yemek dağıtan şirketler üzerinden kendisine bir hesap oluşturuyor. Arabasına binip hesabın kurulu olduğu uygulamayı telefonundan açıyor. Yemek dağıtım şirketleri ona teklif gönderiyor; “Filan restorandan yemek alacaksın, filan bölgedeki müşteriye götüreceksin, toplamda şu kadar km yol kat edeceksin, bunun karşılığında şu kadar para alacaksın” diyor. Kişi isterse bu teklifi kabul ediyor istemezse etmeyip başka teklifler bekliyor. Teklifi kabul ettiği anda yemeğin içeriğinde ne olduğunu göremiyor. Yemeğin içeriğini ancak restorana vardığında görebiliyor. Çoğu yerde, alkol taşıma konusunda bir hassasiyet var. Şöyle ki, normal durumda şirket size alkol taşıtamıyor. Alkol taşımak isteyenlerin bunu özellikle belirtmesi, talep etmesi gerekiyor.
Konunun değerlendirmesine gelince:
Yapılan iş yani yemek dağıtımı işi, genel itibariyle helal bir iştir. Zira gıda, yemek, temel bir insani ihtiyaçtır. Ancak dağıtılması istenen yemekler içerisinde dinimizin haram kıldığı şeyler olabilmektedir. Aslında yemek dağıtımı yapan kişi, restorana gittiğinde, taşıması istenen yemeğin içeriğini görebilmektedir. Dolayısıyla, eğer haram bir şey varsa siparişi iptal edebilir. Ancak bu, yapılan işi şu açılardan çok meşakkatli hale getirir: Birincisi, o restorana gitmek için katettiği yol, harcadığı zaman boşa gidecektir. İkincisi, sıkça sipariş iptal edilmesi, muhtemelen hesabının kapatılmasına sebebiyet verecektir. Bu şartlarda da o işi yapmanın çok mantığı kalmamaktadır.
Buralardan bakınca, helal içeriği haram olandan ayırt etmek yani helali dağıtıp haramı dağıtmamak güç hale gelmektedir. Dolayısıyla bu bir mazeret sayılabilir. Kişi istemediği sürece alkollü içecek siparişi zaten gelmemektedir; dolayısıyla alkol dağıtımına girmek kesinlikle doğru değildir. Ancak bu işi yapma durumunda olan kişi için yemek konusunda bir ruhsat olabileceği söylenebilir.
Allahu a’lem.
Gıda dağıtımı işlerinde domuz eti ve içkinin taşınması caiz midir?
İçki satmak, içki satılan yer ve işte çalışmak-1
İçki satmak, içki satılan yer ve işte çalışmak-1 (Zaruret Durumu)