Değerli kardeşimiz,
Yemin kefaretinin nasıl yerine getirileceği Kur’an-ı Kerim’de Maide suresinin 89. ayetinde açıkça bildirilmiş olup bu konuda alimler arasında bir fikir ayrılığı söz konusu değildir.
Ayet-i Kerime’de Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
“Allah, kasıtsız olarak ağzınızdan çıkıveren yeminlerinizden dolayı sizi sorumlu tutmaz, fakat bilerek yaptığınız yeminlerden dolayı sizi sorumlu tutar. Bunun da kefareti, ailenize yedirdiğiniz yemeğin orta hallisinden on fakire yedirmek, yahut onları giydirmek, yahut da bir köle azat etmektir. Bunları bulamayan üç gün oruç tutmalıdır. Yemin ettiğiniz takdirde yeminlerinizin kefareti işte budur. Yeminlerinizi koruyun (onlara riayet edin). Allah size ayetlerini açıklıyor; umulur ki şükredersiniz.” (Maide, 5/89)
Ayetin açıkça belirttiği üzere yemin kefareti için takip edilecek sıra bellidir. Bunlardan ilki, üç alternatifli bir kefarettir. Bunlardan herhangi birine gücü yeten onu yapmalıdır. Hepsine de gücü yetiyorsa seçim kendisine aittir; istediğini yerine getirebilir. Bunlar; on fakiri sabah akşam doyurmak, on fakire orta halli şekilde giysi temin etmek ve bir köle azat etmektir.
Bu üçünden hiçbirine gücü yetmeyen kimse ise 3 gün oruç tutar.
Hanefiler ve Hanbeliler orucun aralıksız 3 gün tutulmasını hüküm olarak benimsemişlerdir. Şafiler ve Malikiler ise aralıklı tutulabilmesinde sakınca görmemişlerdir. [1]bkz. Vehbe Ez- Zuhayli, İslam Fıkhı Ansiklopedisi, 4/ 306-314
Şayet bahsettiğiniz tarihte 10 fakiri bir günlük sabahlı akşamlı olmak üzere doyuracak veya orta halli bir giysi ile donatacak imkanınız var idiyse bunu yapmalısınız. Değilse ve Hanefi ya da Hanbeli iseniz o üç günlük orucu yeniden tutmalısınız. Şafii ya da Maliki mezhebi üzere yaşıyorsanız, tuttuğunuz oruçlar ile kefaretinizi eda etmiş olursunuz.
Selametle kalın..
Dipnotlar
⇡1 | bkz. Vehbe Ez- Zuhayli, İslam Fıkhı Ansiklopedisi, 4/ 306-314 |
---|