Değerli kardeşimiz,
En başta ifade etmek gerekir ki tanınıp eza edilmemek, sadece başörtüsüyle değil kadının bütün giyimiyle alakalıdır. Ayetin o kısmının meali şöyledir: “… Dış elbiselerini üzerlerine salıversinler. Böyle yapmaları onların iffetli tanınmaları ve kendilerine sarkıntılık edilerek incitilmemeleri yönünden en uygun bir davranıştır.”(Ahzâb Suresi 59. Ayet)
Tanınıp anlaşılma ve ezadan korunma, başörtüsünün farz kılınmasının illeti/gerekçesi değildir ki o illet olmadığında hüküm de değişsin. Başörtüsünün esas illeti/gerekçesi, Allah’ın emridir. Allah’ın emirlerinde illet, bazen açıkça ifade edilse ya da bir kısım delillere dayanarak metinden anlaşılsa da bazen böyle olmayabilir. Fakat her iki durumda da birinci ve esas illet Allah’ın emridir.
Hükümlerde Allah’ın emri merkeze alındığında, illetin net ortaya konamadığı durumlarda mesele tamamen Allah’ın emrine bağlanarak çözüme kavuşabilir.
Elbette mesele sadece illeti tespitten ibaret değildir. İlletin yanında bazen hikmet ve zaruret gibi ekstra durumların da pratikte göz önünde bulundurulması gerekebilir.
Başörtüsü de dahil örtünmenin farz kılınmasının gerekçesi, Allah’ın emri olmakla beraber Kur’an’da onun hikmetini ve dinî hayattaki rolünü anlatan ifadeler de vardır. İşte, tanınıp ezadan korunma, bunlardan biridir. Buna göre ayetin o kısmını şu şekilde anlayabiliriz:
“Kadınlar, dış elbiselerini üzerlerine salıversinler. Bu, nasıl iffetli olmaya ve nasıl kendini korumaya çalıştıklarının anlaşılması ve kendilerine sözlü ya da fiilî herhangi bir şekilde eziyet edilmemesi için daha uygundur.”
Diğer yandan bugün sadece Müslümanların çoğunlukta olduğu yerlerde değil, Hristiyanlığın, Yahudiliğin, Budizmin veya ateizmin yaşandığı ülkelerde milyonlarca tesettürlü, başörtülü kadın yaşıyor. Bunların çoğunluğu, belki de tamamına yakını herhangi bir eziyet görmeden hayatlarını devam ettiriyorlar.
İstedikleri her işte çalışamayabilirler, fakat kendilerine uygun, para kazanabilecekleri işlerde çalışabiliyorlar. Bu bir realite olarak önümüzde dururken, olumsuz bazı örneklerden, yaşanan bazı şahsî ve lokal problemlerden yola çıkarak dinin açıkça emrettiği bir uygulama hakkında tereddüde düşmek, itiraza benzer bir şekilde onun dindeki yerini sorgulamak makul bir yaklaşım değildir.
Selametle kalın.
İlave bilgi için:
- Tesettür ve Başörtüsü
- Günümüzde Başörtüsüne Bakış
- Nur Suresinin 31. Ayetinde geçen” Zinetlerini açmasınlar” ifadesindeki zinet kelimesinin başörtüsüne işaret ettiğini nereden anlıyoruz?