Değerli kardeşimiz,
Veli olacak kişi, akıllı, büluğa ermiş ve mirasçılardan yani akrabadan olması gerekir. Velâyetin sebepleri dörttür: Akrabalık, mülk, velâ, imâmet. Bu velâyet çeşitlerinden ilk üçü hususî velâyete, sonuncusu olan imâmet ise umumî velâyete girer. hususî velâyet, umumî velâyete göre daha kuvvetlidir. Erkek olsun kadın olsun, küçük, deli ve bunak olan şahısların mal ve nikâh ile ilgili işleri velinin deruhtesindedir.[1]Mehmed Zihni Efendi, Ni’met-i İslâm, s. 930.
Veli olacak kimse ya akraba ya hâkim yahut da vâli olur. İnsanın fâsık olması onun velâyetine engel değildir. Bir kimsenin velisi olmada öncelik asabe sınıfında yer alan akrabalardır. Bunlar da neseb yönüyle araya kadın girmeyen erkek akrabalardır. Sıralayacak olursak; baba, baba tarafından dede, erkek kardeş, amca, amcaoğlu şeklindedir. Bu veliler arasında, mirastaki durumlarına göre bir sıralama mevcuttur. Bunlardan birisi bulunduğunda diğerlerinin velâyet hakkı bulunmamaktadır. Akrabalar arasında asabe bulunmadığında velâyet, anneye o da bulunmazsa sırasıyla zevi’l-erham olan en yakın akrabalara geçmekte, bu sınıftan da kimse olmazsa nihayetinde umumî veli olan hâkime geçmektedir.[2]Aliyyu’l-Kârî, Feth-u Bâbi’l-İnâye, 2/39-40.
Hanefî mezhebine göre bütün velilerin zorlayıcı velâyet hakları bulunmaktayken diğer mezhepler bu hakkı velilerden az bir kısmına vermişlerdir. Şâfiî mezhebine göre sadece baba ve dedenin, küçük çocuğu veya büluğa ermiş bakire kızı rızasını almadan evlendirme hakkı vardır ancak kızından izin alması müstehaptır. Buna ilaveten Şâfiî mezhebinde küçük kız veya büluğa ermiş kızın izni alınmadan evlendirilebilmesi için yedi şart koşulmuştur ki bu şartlar çerçevesinde düşündüğümüzde de velinin hareket alanı kısıtlanmış olmaktadır. Mesela bu şartlar arasında, kızın dengi ile evlendirilmesi, mehr-i misil karşılığında evlendirilmesi, yaşaması zor yaşlı veya âmâ birisiyle evlendirilmemesi hususları bulunmaktadır.[3]Vehbe Zuhaylî, el-Fıkhu’l-İslâm ve Edilletuh, 9/6685-86.
Selametle kalınız.
Hikmet.net
Dipnotlar