Soru Detayı: Hazreti Îsâ’nın tekrar dünyaya inişi nasıl olacaktır? O iniş mânevî bir iniş midir; yoksa şahsen ve cismen nüzûl de gerçekleşecek midir?
İslâm alimlerinden bazıları, Hazreti Îsâ’nın şahsen nüzûlünü, Cenâb-ı Hakk’ın hikmetine aykırı bularak, bu nüzûle “şahs-ı mânevî” nüzûlü olarak bakmışlardır. Bazıları da âyet ve hadisleri daha değişik şekilde te’vil etmişlerdir.
Bediüzzaman Hazretleri ise, Hazreti Mesîh’in nüzûlünün şahsen olacağını nefyetmemekle beraber, daha çok şahs-ı mânevî üzerinde durmuş ve Hazreti Mesîh’in nüzûlünü, Hristiyanlık âleminin İslâm’a iktida etmesi şeklinde anlamıştır.[1]Bediüzzaman, Mektubat s.58 (On Beşinci Mektup, Dördüncü Sual).
Hristiyanlığın tasaffisi için Hazreti Mesîh’in şahsen nüzûlünü de uzak görmemek gerektiğini ifade ederek, “evet, her vakit melekleri semâvattan yere gönderen, bazı vakitte Hazret-i Cibril’in Dıhye suretine girmesi gibi onları insan suretine vaz’ eden, ruhanîleri âlem-i ervahtan gönderip beşer suretinde temessül ettiren, hattâ ölmüş velilerin ruhlarını cesed-i misaliyle dünyaya gönderen bir Hakîm-i Zülcelâl, değil semâ-i dünyada cesediyle bulunan ve hayatta olan Hazreti İsâ’yı, belki âlem-i âhiretin en uzak köşesine gitseydi ve hakikaten ölseydi, yine şöyle bir netice-i azîme için ona yeniden ceset giydirip dünyaya gönderirdi.” demektedir.[2]Bediüzzaman, Mektubat s.59 (On Beşinci Mektup, Dördüncü Sualinizin Meali).
Üstad, temelde meseleye böyle yaklaşırken, nüzûl keyfiyetiyle alâkalı hadislerde zikredilen Şam’da Ak Minare’ye inmesi, bir atın üzerine binmesi.. vb. hususlarda da kat’iyen tafsilata girmemiştir.
Evet, Hazreti Mesîh’in bir şahs–ı mânevî olarak inmesini çok uzak görmüyorum. Olabilir, o ruh, o mânâ inebilir. Buna kimsenin itiraz etmeye de hakkı yoktur. Şahs–ı mânevî olarak gelecek demek, bir şefkat ruhu, bir merhamet mânâsı öne çıkacak, insanlar üzerinde bir rahmet esintisi belirecek.. insanlar birbirleriyle anlaşacaklar, uzlaşacaklar demektir. Daha önce de arz etmiştim; diyalog ve hoşgörü adına değişik kiliselere gidilip “Gelin Kur’an’ı beraber okuyalım.” deniliyor. Değişik yerlerde “Siz de bizim İncil derslerimize iştirak edin.” diyorlar. Bu gidip gelmelerle Kur’an’a göre bir Hazreti Îsâ inanışı çıkıyor ortaya. Kiliseden, Efendimize de inanan, kendilerine “Müslüman İsevîler” diyen insanlar çıkabiliyor. Bunu, İseviyetin tasaffisi, mesihiyet ruhunun mukaddimesi saymada bir mahzur görmüyorum.
Kaynak: Ümit Burcu, “Mesih Nerede, Mehdi Kim?“
Dipnotlar