Allah hakkının söz konusu olduğu yerde kul hakkından bahsedilemez. Bu açıdan her ne kadar karı-kocanın birbirleri üzerinde belli hakları bulunsa da bu hiçbir zaman farz ibadetleri yapmaya engel değildir. Bu açıdan bir kadın, kocası izin vermemiş olsa bile farz olan namaz, hac ve oruç gibi ibadetlerini yerine getirir.
Bununla birlikte nafile oruç tutmak isteyen bir kadın, kocasından izin almalıdır çünkü böyle bir durumda kocası, ona ihtiyaç duyabilir. Eğer kocasından izinsiz olarak nafile oruca başlamışsa, kocası ona orucunu bozdurabilir. Orucu bozulan kadın daha sonra bu orucunu kocasından izin alarak veya onun yanında olmadığı bir zamanda kaza eder.
Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
لَا تَصُمِ الْمَرْأَةُ وَبَعْلُهَا شَاهِدٌ إلا بِإِذْنِهِ
“Kocası yanında bulunduğu halde, onun izni olmaksızın kadının nafile oruç tutması helâl olmaz.” (Buhârî, nikâh 84; Müslim, zekât 84.)
Bu emrin, aile hayatının sağlıklı olarak devamını sağlaması itibarıyla pek çok hikmet içerdiği aşikârdır.
Kaynak: Kadın ve Aile İlmihali