Lem’alar adlı eserinde uykunun çeşitlerini ele alırken Bediüzzaman Hazretleri kaylûle hakkında şunları söylemektedir:
Bu uyku sünnet-i seniyyedir. Duhâ vaktinden, öğleden biraz sonraya kadardır. Bu uyku, gece kıyamına sebebiyet verdiği için sünnet olmakla beraber, Ceziretü’l-Arabda, vaktü’z-zuhr denilen şiddet-i hararet zamanında bir tatil-i eşgal, âdet-i kavmiye ve muhitiye olduğundan, o sünnet-i seniyyeyi daha ziyade kuvvetlendirmiştir. Bu uyku hem ömrü, hem rızkı tezyide (arttırmaya) medardır. Çünkü yarım saat kaylûle, iki saat gece uykusuna muadil gelir. Demek, ömrüne her gün bir buçuk saat ilâve ediyor. Rızık için çalışmak müddetine, yine bir buçuk saati, ölümün kardeşi olan uykunun elinden kurtarıp yaşatıyor ve çalışmak zamanına ilâve ediyor. (Bediüzzaman, Lem’âlar, 28.Lema)
Görüldüğü gibi kerahet vakti çıktıktan (güneş doğup 45 dakika geçtikten) sonra öğle namazından biraz sonraya kadar kaylûle uykusuna yatılabilir.