Hz. Peygamber (s.a.s) şöyle buyurmuştur:
“Size arşı taşıyan meleklerden bahsetmem konusunda bana izin verildi. Onlardan her birisinin kulak memesi ile boynunun arasındaki mesafe yedi yüz yıldır“ (Ebû Dâvûd Sünne18).
Abdullah b. Amr “Arş’ı taşıyan melekler sekiz tanedir” der. Sa’id b. Cübeyr âyetteki “sekiz melek” ifadesini sekiz saf melek olarak tefsir etmiştir. Bu meleklere Allahu Teâlaya yakın ve meleklerin efendileri olmalarından dolayı Kerûbiyyûn melekleri denilir. İbn Abbâstan nakledilen bir rivâyete göre Kerûbiyyûn melekleri, sekiz bölümdür. Onlardan her bir cinsinin insan, cin, şeytan ve melek gücü kadar gücü vardır (İbni Kesîr, 8/239).
“Arşı taşıyanlar ve çevresinde bulunanlar Rablarını hamd ile tesbih ederler, O’na inanırlar ve mü’minlerin bağışlanmasını isterler: Rabbimiz! İlim ve rahmetle her şeyi kuşattın; tevbe edip senin yoluna uyanları bağışla ve onları Cehennem azabından koru” (Mü’min Suresi, 40/7).
Bu âyetin tefsirinde İbni Kesîr “Allahu Teâla, Arş’ı taşıyan dört mukarrebûn melek ile onların çevresindeki “Kerûbiyyûn melekleri’nin Allah’ı tesbihle Rablerine hamdettiklerini haber verir” der. Bu âyete dayanılarak meleklerin sayısının dört olduğu iddia edilmiştir (İbni Kesîr, 7/ 120).
İbn Sina ” Melâike” risalesinde Arş’taki meleklerin tesbih ve tahmid ile Rablerine kulluk ettiklerini ve mü’minler için istiğfar ve duada bulunduklarını kaydeder. Erzurumlu İbrahim Hakkı (ö.1780) “Allah dört büyük melek yaratmıştır, bunlar Arş’ı taşır, Hamele-i Arş denilen bu meleklere Kerûbiyyûn da denilmiştir. Allah’ın yanında bütün meleklerden daha üstün ve faziletlidirler. İsrafil de bu meleklerdendir, İsrafil diğer üçünden daha üstündür” der (bk. Tecrîd-î Sarîh tercemesi, 9/ 7). (Ş.İ.Ans.)
Melekler arasında da, insanlarda olduğu gibi derece farklılıkları vardır. Mesela dört büyük melek diğerlerinden üstündür. Daha sonra ise sırasıyla Hamele-i arş, Mele-i âlâ, Nediy-yi âlâ, Refik-i âlâ melekleri gelir. Bunları, Kerûbiyyun, Müheyyemun, Cennete nâzır Rıdvan ve Cehenneme bakan Malik takip eder. Meseleyi daha umumi bir platformda ifade edecek olursak, zerreden sistemlere kadar her yerde müekkel (vazifeli) melekler vardır ve bunlar arasında derece farkı olması da gayet normaldir.