Riya amelde değil kalpte olur. Yani bizim hayırlı bir iş yapmamız bizatihi riya olmaz. Bu işi yaparken kalbimizde taşıdığımız maksada göre riya ortaya çıkabilir. Dolayısıyla burada riya olmaması için, siz amellerinizi sadece Allah rızası için yaparsınız. Ve bu tür bir takibi de devam ve temadi adına bir teşvik unsuru olarak kabul edersiniz.
Evet, kişilerin oruç, cevşen, dua vb. gibi ibadet ve zikirleri fıtrat haline getirinceye kadar bahsettiğiniz şekilde bir takibin faydası olacağı kanaatindeyiz. Zaten sizin de ifade ettiğiniz gibi bunun gayesi yapılan bu hayırlı işlere teşvik etmek ve bunları fıtratın bir parçası haline getirmeye çalışmaktır. Yani zamanla bu evrad u ezkarın kişinin bir adet ve alışkanlığı haline gelmesini sağlamaktır. Eğer böyle bir ihtiyaç yoksa zaten herkes takibi yapılan amelleri zorlanmadan kendisi yapabiliyorsa, o takdirde böyle bir takibe ihtiyaç da ortadan kalkar.
Diğer yönden bu çetelenin yapılması, bizim düzenli ve planlı bir şekilde keyfiyetimizi yerine getirebilmemizin temin edilmesidir. Aslında esas olan herkesin bu gibi evrad u ezkarını kendisinin yapmasıdır. Ama ne yapalım ki, bu konuda gösterilen tesahül ve gevşeklik, sorumlu kişileri böyle bir takibe zorlamaktadır.