Tesettür konusunda çocuklarımızın erken yaşlarda zihnen hazırlanması önemlidir. Büluğ çağına girmemiş bile olsa, yani dinen sorumlu olmasa da giyim kuşamına belirli ölçülerde dikkat etmesi gerektiğini öğretmeliyiz. Anne baba kılık-kıyafet seçiminde buna dikkat etmelidir. Çünkü küçük yaşlarda çocuklar nasıl alıştırılmışa büyüdüğünde değiştirmek oldukça zor olabilir.
Erken yaşlarda çocukların bedenini göstermekten utandığını fark ederiz. Aslında utanma duygusu insanın fıtratına yaratılışta koyulmuştur. Uzun süre açık giyinen çocuklarda bu utanma duygusunun zamanla azaldığını görürüz. Artık bu çocuklar bedenini göstermekten rahatsızlık duymamaya başlar.
Burada şunu belirtmemiz lazım, küçük yaşlarda çocuklar tamamıyla tesettüre uygun giyinmeli demek istemiyoruz. Burada kastettiğimiz, çok açık olmaması ve büyüdükçe adım adım tesettüre hazırlanmasıdır. Bu hazırlık hem zihnen olmalı hem de uygulamada olmalıdır.
Bir hadis-i şerifte bu konuya temas edilmektedir; Muhammed ibn-i İyaz ez-Zühri anlatıyor:
“Küçüklüğümde Resulullah’ın (s.a.s.) yanına götürüldüm. Üzerimde giyecek olarak bir hırka vardı. Avretim açılmıştı ki Resulullah (s.a.s.): “Bunun avretinin hürmetine riayet edip örtün. Zira küçüğün avretinin hürmeti, büyüğün avretinin hürmeti gibidir. Allah, avretini açanı koruyup gözetmez.”
buyurdular. (Müstedrek, 3, 257.) Bu hadisten de anlıyoruz ki, küçük olsa bile belirli ölçülerde tesettüre riayet etmek gerekmektedir.
Tesettüre alıştırma konusunda nasıl bir yol izlenmeli
Uygulamada tesettüre hazırlamanın yanında, tesettürün önemi konusunda gerekli bilgiler verilmeli, meselenin önemi detaylarıyla anlatılmalıdır. Bu konuda özellikle kız çocuklarımıza anneler ve çocuğa yakın bayanlar rehberlik etmeli, kendi duygu ve düşüncelerini paylaşarak tesettürün insana kazandırdıklarını anlatmalıdır.
Çocuklara tesettürün dinin bir emri olduğu, büluğ çağına girince herkesin sorumlu olduğu öncelikle anlatılmalıdır. Bu konunun önemi yeterince anlatıldıktan sonra, tesettüre uygun giyinme kararını kendine bırakmalıdır. Biz sadece bu konuda tavsiye ve teşvikte bulunmalıyız, ama hiçbir zaman zorlayıcı olmamalıyız.
Tesettürü istemiyorsa, bu konuda bir direnç varsa, baskı yapmamalı ve zamana bırakmalıyız. Hazır olduğu zaman kendisi kararını verecektir. Kendisi karar verirse daha çok benimser ve kalıcı olur. Bu konudaki baskılar ters etki yapabilir ve ileride tesettürü terk edebilir. Bunun örneklerini etrafımızda görebiliriz.
Tesettür, hicretin yedi veya sekizinci yılı; yani peygamberliğin yirminci senesinde farz olmuştur. En son gelen emirlerden olması itibariyle tesettürün çok öncelikli olmadığını söyleyebiliriz. Asıl meseleler yerleşmeden çocuktan tesettür beklemek zor olabilir.
20 yıl sonra emredildiğinde tesettür uygulamasında problem olmamıştı, çünkü sahabe bu konuda hazırdı. Biz de Kuranî bir yöntem takip etmeli, öncelikli olarak anlatılması gerekenler anlatıldıktan sonra, çocuklar hazır hale geldiği zaman bunu istemeliyiz.
Dini emirlerin uygulanmasında öncelik sonralık çok önemlidir. İmani konular çocukta yerleşmemişse, içinde şüpheler taşıyorsa biz ne yaparsak yapalım tesettür gibi bir meseleyi kabul ettiremeyiz.
Bugünkü dünyada kızların başörtüsünü ve tesettüre uygun giyinmeyi kabullenmesi ve taşımasının çok zor olduğunu kabul etmek lazım. Özellikle Batı ülkelerinde insanların başörtülü bayanlara karşı olumsuz tavırları ve dışlayıcı tutumlarını görmezden gelemeyiz. Bu bakışların ve dışlamaların kızlarımızı etkilememesini düşünemeyiz.
Bu konuda her zaman için prensibimiz şu olmalı; kızlarımız tesettürü istediği zaman, içine sindirebildiği bir dönemde, onu taşıyabilecek imanı olduğu bir zaman uygulasın. Bu uygulama hiçbir zaman annesi babası istediği için veya onların korkusundan, baskısından dolayı olmamalıdır ki kalıcı olsun.
İlave bilgi için:
Kız ve erkek çocukların odaları kaç yaşından sonra ayrılmalıdır?