Değerli kardeşimiz,
Sûrelerin Kur’ân’daki sıralanışı konusunda herhangi bir ihtilaf yoktur. Ancak bu sıralanışın tevkîfî (vahiyle belirleme) mi, içtihadî mi yoksa kısmen tevkîfî kısmen içtihadî mi olduğu noktasında farklı yaklaşımlar vardır.[1] Suyûtî, Esrâru Tertibi’l-kur’ân, 5; Zürkânî, Menâhilü’l-irfan, 1/353; Muhsin Demirci, Kur’an Tarihi, s.185-190
Çoğunluk ulemaya göre, Kur’ân-ı Kerim’deki sûrelerin sıralanışı/tertibi tevkîfîdir, yani bu sıralanış şahsî, içtihadî bir şekilde olmayıp Allah’tan aldığı emirle Cibrîl-i Emîn’in öğretmesine, Resûl-i Ekrem’in yönlendirmesine dayanır.[2] Âlûsî, Ruhu’l-Meânî, 1/27; Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük Tefsir Tarihi, 1/42. Tercih edilen görüş de budur.[3]Muhsin Demirci, Kur’ân Tarihi, 188; Muhsin Demirci, Tefsir Usûlü, 106
Kimi alimler de, Hz. Ali, Abdullah b. Mes’ud ve Ubeyy b. Ka’b gibi bazı sahâbîlerin kendi hususi mushaflarındaki farklı tertip üzerinden yola çıkarak Kur’ân’ın tertibinin sahabe içtihadı olduğunu söylemişlerdir. Hz. Osman’ın da Kur’ân’ın çoğaltılması için yaptırdığı çalışmada daha önceki “Kur’ân’ın cem’i” yani bir araya getirilmesinden farklılığı da diğer bir dayanak olarak kullanılır. Ancak bu temellendirmenin tartışmaya açık olduğu ifade edilir. [4]Zürkânî, Menâhilü’l-irfan, 1/353
Yukarıda da geçtiği üzere çoğunluk ulema, ayetlerin tertibinin içtihadî olmayıp tevkîfî olduğu gibi, sûrelerin tertibinin de tevkîfî olduğunu söylerler. Âlûsî’nin ifade ettiği üzere Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem), ayet ve sûrelerin yerlerini ya açıktan veya işaret yoluyla bildirmiş ve sahabe de bu sıralanış/tertip üzere icmâ etmiştir.[5] Âlûsî, Ruhu’l-Meânî, 1/27-28
Hz. Osman’ın (r.anh) çoğalttığı mushaflardaki sıralama da bunu esas almış ve bu meselede sahabe arasında herhangi bir ihtilaf olmamıştır.[6]Suyûtî, Esrâru Tertibi’l-kur’ân, 5 Şayet tevkîfî olmasaydı, bu meselede bir ittifak sağlanamaz, sahabe arasında farklı uygulamalar olurdu. Halbuki sahabe kendi elindeki diğer mushafları bırakmış ve Hz. Osman mushafını esas almıştır. [7] Zürkânî, Menâhilü’l-irfan, 1/353
Sûrelerin tertibinin tevkîfî olduğunu dile getiren ulemanın bir delilleri de şudur: Şayet sûrelerin tertibi, içtihadî olsaydı birbiri ile uyum ve benzerlik içinde bulunan sûrelerin peşpeşe gelmesi gerekirdi, ancak durum böyle değildir. Örneğin “Müsebbihat sûreleri” olarak isimlendirilen ve “tesbîh” masdarından türeyen kelimelerle başlayan sûrelerin ya da “Tâ sîn mîm” ﴾ طسم﴿ ile başlayan sûrelerin hep art arda olması beklenirdi. Ancak durum böyle değildir.[8] Zürkânî, Menâhilü’l-irfan, 1/353
Vahyin indiği dönemde, her inen ayet veya ayet grubunun nereye konulacağını bizzat Allah Resûlü sahabeye bildiriyordu. Her sene Ramazan ayında da o güne kadar nazil olan Kur’ân, Allah Resûlü ile Cibril tarafından “mukabele” olarak okunuyordu. Son mukabele (arza-i ahîra) iki defa yapılmıştı.[9] Buhârî, fedâilü’l-kur’ân 7, menâkıb 25; Müslim, fedâilü’s-sahâbe 98, 99
Her bir mukabelede biri Allah Resûlü biri Cibril tarafından olmak üzere iki defa Kur’ân okunuyordu. Buna göre son arzda 4 defa baştan sona okumuştu. Son arza Ubey b. Ka’b, Abdullah İbn Mesûd ve Zeyd bin Sabit gibi sahabiler şahit olmuştu.[10]Ayhan Tekineş, Cibril’in (as) son dersi: “Arza-i Ahîra”, Yeni Ümit Dergisi Bu son arza şahit olan Zeyd b. Sabit “Hz.Peygamber’den (sav) başından sonuna kadar Kur’ân’ı iki defa dinlemiştir. Tabii ki Allah Resûlü (sav) sözünü ettiğimiz bu son arzda Kur’ân sûrelerini belli bir tertibe göre okumuştu. İşte bu tertip tevkîfî bir tertip idi”. Kur’ân’ın daha sonraki toplanması ve çoğaltılmasında da Zeyd b. Sabit bulunmuş, heyete başkanlık yapmış ve bu tertibi esas almıştır.[11] Muhsin Demirci, Tefsir Usûlü, 106
Hâsılı, her ne kadar ulema arasında farklı yaklaşımlar olsa da çoğunlukla kabul edilen görüşe göre, Kur’ân’ın sûrelerinin tertibi, tıpkı ayetlerin tertibinde olduğu gibi tevkîfîdir, içtihadî değildir.
Selametle kalınız.
Hikmet.net
İlave bilgi için:
Dipnotlar
⇡1 | Suyûtî, Esrâru Tertibi’l-kur’ân, 5; Zürkânî, Menâhilü’l-irfan, 1/353; Muhsin Demirci, Kur’an Tarihi, s.185-190 |
---|---|
⇡2 | Âlûsî, Ruhu’l-Meânî, 1/27; Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük Tefsir Tarihi, 1/42. |
⇡3 | Muhsin Demirci, Kur’ân Tarihi, 188; Muhsin Demirci, Tefsir Usûlü, 106 |
⇡4 | Zürkânî, Menâhilü’l-irfan, 1/353 |
⇡5 | Âlûsî, Ruhu’l-Meânî, 1/27-28 |
⇡6 | Suyûtî, Esrâru Tertibi’l-kur’ân, 5 |
⇡7 | Zürkânî, Menâhilü’l-irfan, 1/353 |
⇡8 | Zürkânî, Menâhilü’l-irfan, 1/353 |
⇡9 | Buhârî, fedâilü’l-kur’ân 7, menâkıb 25; Müslim, fedâilü’s-sahâbe 98, 99 |
⇡10 | Ayhan Tekineş, Cibril’in (as) son dersi: “Arza-i Ahîra”, Yeni Ümit Dergisi |
⇡11 | Muhsin Demirci, Tefsir Usûlü, 106 |