Güneş tutulmasına “küsuf”, ay tutulmasına “hüsûf” denir. Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) oğlu İbrahim’in öldüğü gün Güneş’in tutulması üzerine şöyle demiştir:
“Ay ve Güneş Allah’ın varlığını ve kudretini gösteren alametlerdir. Bunlar hiç kimsenin ölümünden veya yaşamasından/doğmasından dolayı tutulmazlar. Ay veya Güneş tutulmasını gördüğünüz zaman, açılıncaya kadar namaz kılın, dua edin.” (Buharî, küsuf, 1, 15.)
Güneş tutulduğu zaman, ezansız ve kametsiz olarak, en az iki rekat olmak üzere toplu olarak namaz kılınır. İmam her rekatta normal namazlara göre daha uzun ve açıktan kıraatte bulunur. Namazdan sonra imam kıbleye karşı ayakta veya cemaate dönük şekilde oturarak dua eder. Cemaatle kılınmadığı durumlarda bu namaz tek başına da kılınabilir. Şiddetli rüzgar, aşırı yağmur, aşırı soğuk ve benzeri durumlarda, bunların can ve mal kaybına yol açabilecek doğal afete dönüşmemesi için dua etmek ve bu anlamda iki rekat namaz kılmak güzel (müstehap) bulunmuştur.
Nitekim Peygamber Efendimiz şiddetli bir rüzgar estiğinde şöyle dua etmiştir:
“Allah’ım! Senden rüzgarın en hayırlısını, rüzgarla gönderdiklerinin en hayırlısını isterim. Bu rüzgarın kötülüğünden, bu rüzgardakilerin kötülüğünden ve rüzgarla gönderdiğin şeylerin kötülüğünden Sana sığınırım.” (Tirmizi, daavat, 48, 88; Müslim, istiska, 15.)
**
İlave bilgi için: