Seferî kimse gittiği yerde on beş gün ve daha fazla kalmaya niyet edince artık mukîm kabul edilir ve namazlarını tam kılar. Eğer on beş günden az kalmaya niyet ederse yolcu sayılır ve namazlarını kısaltarak kılar.
Hanefî mezhebinde seferî iken namazların kısaltılması Allah’ın bir lütfudur. Bu lütuf azimet manasında bir ruhsattır. Bu itibarla yolcunun namazı kasretmesi vaciptir. Yolcunun bilerek dört rekatlı bir farzı ikiye indirmeyip dört kılması mekruhtur.
Yolculukta dört rekâtlı namazların kısaltılarak kılınması konusunda ayet ve Peygamberimiz’in uygulaması bulunmakta olup ayrıca âlimler bu hüküm üzerinde icma etmişlerdir.
İmam Şafiî’ye göre yolcu serbesttir. Dilerse dört rekatlı farzları kısaltmadan kılabilir.
Namazların kısaltılmasına ilişkin ayet şudur:
“Yeryüzünde sefere çıktığınız zaman, eğer kâfirlerin size kötülük etmesinden (fitne) korkarsanız, namazları kısaltmanızda bir sakınca yoktur.” (Nisa, 4/101).
Namaz cemaatle kılındığında mukim yolcuya, yolcu mukime uyabilir. Mukim kişi, seferi kişiye uymuşsa, seferi iki rekâtın sonunda selâm verince, mukim selâm vermeyip kalkar, namazı dörde tamamlar. (Kaynak: Bir Müslümanın Yol Haritası)