Vitir (vitr) Arapça’da çiftin karşıtı “tek” anlamındadır.
Vitir namazının vakti, yatsı namazının vaktidir. Ancak vitir namazı yatsı namazından sonra kılınır. Peygamber Efendimiz, günün kılınan son namazının vitir namazı olmasını tavsiye ve teşvik etmiştir. (Müslim, salatü’l-müsafirin, 53.) Yani gecenin kılınan son namazı olmasını tavsiye etmiştir ki bu da gecenin son üçte biridir. Sabah namazı vaktinin girmesine yakın bir vakittir. Yine Allah Resûlü, gece uyanamayacağından endişe edenlerin de yatmadan önce vitri kılabileceklerini belirtmiştir. (Müslim, salatü’l-müsafirin, 21.) Bu itibarla eğer bir kimse uyanacağından emin ise, vitir namazını gecenin sonuna kadar geciktirmesi ve teheccüt namazından sonra kılması faziletlidir. Çünkü hadisi şeriflerden Peygamber Efendimiz’in teheccüt namazından sonra vitri kıldığı anlaşılmaktadır.
Ayrıca teheccüd namazı kılmaya alışmak için de vitir geceye bırakılabilir. Böylelikle hem teheccüd kılınmış hem de ondan sonra hadiste teşvik edildiği üzere vitir kılınmış olur. Diğer taraftan bir insan uykudan uyanacağına güveni yoksa, uyumadan önce vitir namazını kılmalıdır.
Vitir namazı Hanefîlere göre akşam namazı gibi bir selâmla kılınan üç rekâttan ibaret olup akşam namazından farkı, bunun her rekâtında Fatiha ve ardından bir sûre ve son rekâtta rükûdan önce tekbir alınarak kunut duası okunmasıdır. Bu tekbiri almak ve kunut duasını okumak Ebu Hanife’ye göre vaciptir ve hangisi terk edilse sehiv secdesi gerekir. Ebu Yusuf ve Muhammed’e göre kunut duası okumak sünnettir. Vitir namazı, müstakil bir namaz olduğu için vaktinde kılınamadığında kaza edilmesi gerekir.
Kunut duası:
َاَللَّهُمَّ إٍنَّا نَسْتَعِينُكَ وَنَسْتَغْفِرُكَ وَنَسْتَهْدِيكَ وَنُؤْمِنُ بِكَ وَنَتُوبُ اِلَيْكَ وَنَتَوَكَّلُ عَلَيْكَ وَنُثْنِي عَلَيْك الْخَيْرَ كُلَّهُ نَشْكُرُكَ وَلَا نَكْفُرُكَ وَنَخْلَعُ وَنَتْرُكُ مَنْ يَفْجُرُك
“Allah’ım! Biz senden bize yardım etmeni, bizi bağışlamanı, bize hidayet vermeni istiyoruz. Sana iman ediyoruz, sana tevbe ediyoruz, sana güveniyoruz, seni bütün hayırla övüyoruz, sana tevbe ediyoruz, sana şükrediyoruz, seni inkâr etmiyoruz. Sana isyan edip duranlardan ilişiğimizi keseriz.” (İbn-i Ebi Şeybe, musannef, 6/90; Tahavî, şerhü maani’l-âsar, 1/149.)
اَللَّهُمَّ إِيَّاكَ نَعْبُدُ وَلَكَ نُصَلِّي وَنَسْجُدُ وَإِلَيْكَ نَسْعَى وَنَحْفِدُ نَرْجُو رَحْمَتَكَ وَنَخْشَى عَذَابَكَ
إِنَّ عَذَابَكَ بِالْكُفَّارِ مُلْحِق
“Allah’ım! Biz ancak sana ibadet eder, sadece senin rızan için namaz kılar ve secde ederiz. Senin rahmetine kavuşmak için koşarız ve çalışırız. Senin rahmetini umarız ve azabından korkarız. Muhakkak ki senin azabın kafirlerin tepesine binecektir. ” (İbn-i Ebi Şeybe, musannef, 6/90; Tahavî, şerhü maani’l-âsar, 1/149.)
Bu duayı okuyamayan kimse “Rabbena âtinâ” duasını okur veya üç kere “Allahümmeğfir li” veya üç kere “Ya Rabbi” der.
Vitir namazı tek kılınır. Cemaatle kılınması sadece ramazan ayına mahsustur.
Kaynak: Bir Müslümanın Yol Haritası