اَللّٰهُمَّ ارْضَ عَنْ سَادَاتِنَا أَبِي بَكْرٍ وَعُمَرَ وَعُثْمَانَ وَعَلِيٍّ، وَالْحَسَنِ وَالْحُسَيْنِ وَأُمِّهِمَا فَاطِمَةَ الزَّهْرَاءِ، وَعَنِ الصَّحَابَةِ أَجْمَعِينَ، وَعَنْ أَزْوَاجِ نَـبِـيِّكَ أُمَّهَاتِ الْمُؤْمِنِينَ، وَعَنِ التَّابِعِينَ وَتَابِعِي التَّابِعِينَ وَمَنْ تَبِعَهُمْ بِـإِحْسَانٍ إِلَى يَوْمِ الدِّينِ، وَلَا حَوْلَ وَلَا قُـوَّةَ إِلَّا بِاللهِ الْعَلِيِّ الْعَظِيمِ، وَالْحَمْدُ لِلهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ ❁
Allahım! Hazreti Ebû Bekir, Ömer, Osman, Ali Efendilerimizden, Hasan, Hüseyin (radıyallâhu anhum ecmaîn) Efendilerimiz ve muhtereme ve mükerreme vâlideleri Fâtımetü’z-Zehrâ’dan (radıyallâhu anhâ), bütün ashâb-ı güzînden, müminlerin değerler üstü anneleri olan ezvâc-ı Nebî’den, tâbiîn ve tebe-i tâbiîn hazerâtından, yevm-i kıyamete kadar ihsan şuuru içerisinde onlara tâbi olanlardan da razı ve hoşnut ol. Âmin.
Peygamber-i Zişan Efendimiz için salât ü selam okuduktan sonra, dualarımızda başta Hulefa-i Râşidîn ve sahabe efendilerimiz olmak üzere, baştan bu tarafa İslam’ı yaşayan ve başkalarının yaşaması için onu taşımaya çalışan müminleri anmak hem onlara karşı bir vefa borcu, hem de dualarımızın kabulü için en mühim bir vesiledir.