Birincisi, esasında birini sevmek kalple alakalı bir husustur. Kişinin bu tür kalbî sevgilerinin önüne geçmesi ise zordur. Tabii ki, bu tür sevmeler kişinin suiistimalinden kaynaklanıyorsa bunu da düşünmek lazım. Yani devamlı bayanlarla haşir neşir olan, gözünü gönlünü günahtan korumayan bir kişinin halini ayrıca ele almak icap eder.
İkincisi, sevmenin niçin olduğu da önemlidir. Evlenmek üzere mi seviyorsunuz, evlenme niyetiniz olmadığı halde sırf hoşunuza gittiği için mi ilgi duyuyorsunuz yoksa evlenme maksadınız yok, ilgi de duymuyorsunuz, sadece Allah’ın güzel bir kulu olduğu için, iyi bir mümin olduğu için mi seviyorsunuz. Hüküm bu üç duruma göre değişir. Birinci ve üçüncü durumlarda mahzur yok. Ancak, üçüncü durumda, sevgimizi seslendirerek yanlış anlamaya yol açmamak gerekir. İkinci durum ise mahzurludur. Yani, ortada bir sebep yokken bir bayana kalbi alaka duymak ve bunu daima kalpte daima beslemek, insanı tehlikeli bir neticeye sürükleyebilir. Bu yüzden caiz değildir. Bu durumu, daha başından kestirip atmak ve hiçbir zaman tehlike sath-ı mailine girmemek gerekir.
Evlenme maksadıyla sevme meselesine gelince; bu konuda her adımımızı dinin isteklerine uygun olarak atmalıyız. Buna göre, eğer biz gerçekten bir kızdan hoşlanıyorsak, bu sevdiğimiz kızla evleneceksek, öncelikle bunu büyüklerimize danışmalı ve meseleyi sadece hissi planda ele almak yerine mantıki olarak da sağlam bir zemine oturtmalıyız. Eğer karşı taraftan da müsbet cevap gelirse, sözlenme, nişanlanma derken sevdiğiniz o kızla evlenebilirsiniz.
Ayrıca belirtelim ki, evlenmeden önce, sevdiğiniz kıza hiçbir şekilde temas caiz olmadığı gibi, onunla kimsenin olmadığı yerlerde yalnız kalmak da caiz değildir. Yani bir kişi evlenmek istediği bir kızla, ihtiyaç ölçüsünde ve onu tanımaya yetecek ölçüde konuşabilir.
*
Şu yazılarımıza da bakabilirsiniz:
Erkek ve kızların birbirleriyle sevgili olmaları caiz midir?