Değerli kardeşimiz,
Bir babanın, oğluna karısını boşamasını emretmesi ya da böyle bir talepte bulunması, genel manada boşama sebeplerinden değildir. Yani, “babanın istemesiyle oğlunun karısını boşaması” şeklinde bir genel kaidemiz yoktur.
Hazreti Ömer’in, oğlu Abdullah’tan karısını boşamasını istemesi hususi bir durumdur. (Ebu Davud, Talak 10; Tirmizî Talak 36) Burada, Hazreti Ömer’in (r.a) ahirete ait ciddi endişeleri vardır. Bu endişelerini Allah Resulüne açınca, Allah Resulü de onu haklı görmüş ve boşamayı tasdik etmiştir. Yoksa Hazreti Ömer gibi 17 defa beyan ettiği görüşler hakkında tasdik edici ayetler inmiş olan, iman, adalet abidesi bir zatın dünyevi garazlardan dolayı Allah’ın hoşlanmadığı bir fiil olan boşanmayı talep etmesi düşünülemez. İsabetsiz bir görüş olsaydı zaten Allah Resulü de onu tasdik etmezdi.
Evet, mesele Hazreti Ömer’in firaseti ve basireti ile alakalı bir hususi durumdur. Öyleyse bu hadise, bugün kayınpeder, kayınvalide istemiyor diye boşamaya bir delil olarak gösterilemez.
Selametle kalınız.