Günümüzde içtihad yapma mes’elesinin geçmişe göre birtakım zorlukları vardır:
1. Eskiden toplum, her şeyiyle bir muallim durumundaydı. Alimler, bugün bizim ilâhiyat fakültelerinde ve sonrasında öğrendiklerimizi 7-8 yaşlarında iken öğreniyorlardı.
2. Toplum karşısında ulemanın bütün muhabere ve görüşmeleri, sadece Allah rızası içindi.
3. Eskiden, Allah rızası için yeni mes’elelere çözüm bulma âdetâ en mühim bir mes’ele idi ve kalbler ahirete, zihinler de içtihada yönelikti. Bugün ise içtihad, âdetâ kendini gösterme, nefsini tatmin ve zihnî egzersiz vasıtası olarak ele alınmakta ve takvâ bir yana bırakılıp, keyfe-mâ-yeşa davranılmaktadır.
4. Günümüzde dil mes’elesi de, içtihad mevzuunda önemli bir problem teşkil etmektedir. Her ilmin kendine has terminolojisi vardır. Fıkhî terminolojiye tam vakıf olmadan içtihaddan bahsedilemez. Meselâ, kefalet mevzûunu okurken, bazı tabirleri öğrenmek için lügata bakmak ihtiyacı hissediyoruz. Ama eskiler öyle değildi. Daha çocukken bu tabirleri öğreniyorlardı.
5. Bizde medreseler uzun süre kapatıldı. Dinî eğitim kesintiye uğradı. İmam-Hatip Okulları ve İlâhiyat Fakülteleri var ama, bunlar da çeşitli siyasî mülahazalarla açıldığı için, uygulanan programlarla gerçek ma’nâda bir din tahsili yapmak mümkün olmadı. Çünkü bu okullar, halkın dinî tahsil yönündeki ciddî istek ve arzusunu, rejimin kontrolü altına alma ve bu potansiyeli yönlendirme maksadıyla açılmıştı.
Eskiler, kaht-ı rical (adam kıtlığı) yaşamamışlardı. Onlarla boy ölçüşebilmemiz, bu açıdan da mümkün değil.. Veya öyle bir zeminin tekevvünü için çok daha uzun bir sürenin geçmesi gerekiyor.
M. Fethullah Gülen