Komşunun davetine gitmek sünnettir. Gidilmemesi komşu hakkını zayi etmektir. Ancak, bu davette birtakım günahlar işlenecek, bazı haramlar irtikâp edilecekse gitmek değil, terk etmek sünnet olur. Böyle davetleri boykot etmek komşu hakkını zâyi etmek mânâsına gelmez. Belki günaha karşı memnuniyetsizliğini izhar ve ilân etmek olur. Sünnet olan tavrın gereği sayılır. Aslında kazancının çoğu haramdan olan kimsenin sofrasına da oturulmaz. Nitekim içki satışıyla, yahut faiz geliriyle kazancını sağlayan kimsenin sofrasından yenilmez. Çünkü içki, kumar, faiz diğer haram yollarla kazanılan para, huzurla yenip içilecek cinsten bir kazanç sayılmaz. Ancak, kazancın çoğunun haram olduğu kesinlikle bilinmeyip sadece şüphe edilen komşuyu terk etmek gerekmez. Zira asıl olan helâl kazanmasıdır. Şüpheyle haramlık kesinleşmez. Bir de âleni günah işleyen, işlediği günahlardan çekinme duygusu taşımayan kimsenin de sofrasına oturulmaz. Böylesine karşı kesin bir tavır takınılır, ikaz ve irşad etme tutumuna girilir.
Detaylı bilgi için bkz.