Değerli kardeşimiz,
Bu tür durumlar için verilen genel hüküm şudur:
Abdest veya gusülde yıkanması gereken bir yerin yıkanmasına mani bir durum varsa, ıslak elle meshedilir (ıslatılmış eli sürme). Meshetmek de (tıbben zararı olduğundan dolayı veya başka bir sebeple) mümkün değilse o zaman mesh de edilmez. Yıkanması gereken diğer uzuvların yıkanmasıyla iktifa edilir.
Siz de yaranın olduğu yere ilacı sürdükten sonra her abdest alışınızda yaranın çevresini yıkar, yara olan yeri meshedersiniz. Ancak büyük ihtimalle yarayı meshetmek de doğru olmayacaktır (buna doktor karar vermeli), bu durumda meshetmeyi de terk eder, diğer uzuvlarınızı yıkamakla iktifa edersiniz. Yaranın etrafını yıkama konusunda da aşırıya kaçmamalı, bunu makul ölçülerde tutmalıdır. Zira yaranın çevresini yıkayayım derken insan çoğu zaman bunu ayarlayamaz ve yaraya su ulaşıp zarar verir. Makul ölçülerde etrafı yıkandıktan sonra, etrafında hiç yıkanmadık yer kalmaması gibi bir şeyi hedeflemek, dinde yasaklanan “tanattu (tekellüf, aşırılık, dini yaşanmaz hale getirme)”a götürür.
Din kolaylıktır; insanın önünde uzun bir hayat, bu hayatta ifa edeceği pek çok ibadetler vardır. Bir tane ibadetin hakkını vereceğim diye aşırıya kaçarsa bu ona yorgunluk ve bıkkınlık verir, hayatının geri kalanında yapacağı ibadetlere olumsuz tesir eder. Belki -Allah korusun- insanı, ibadetleri terk etmeye kadar götürebilir. Bundan dolayı dinimiz, ibadetlerde dahi olsa aşırılığı yasaklamıştır.
Merhemi ayağınıza sürdükten sonra bir sargı ile sarmanız gerekiyorsa, abdest alacağınız vakit sargıyı çözmeden üzerini mesh edebilirsiniz. Mesh etmenin zararlı olması durumunda ondan da vazgeçersiniz. Sargının çoğunluğunu bir defa mesh etmek yeterlidir.
Abdesti bu şekil/şekillerde aldıktan sonra namazlarınızı eda edebilirsiniz. Kazaya bırakmanız doğru değildir.
Selametle kalın…
Aşağıdaki linkten ekstra bilgi edinebilirsiniz.
Vücudumda yaralar var, krem sürüyorum, guslü nasıl alabilirm?