İlk vahyin gelişiyle ilgili en meşhur ve ayrıntılı rivayet, Buhari’de de bulunan Hz. Aişe’nin rivayet ettiği hadistir. Fakat başka hadisi şeriflerde de bu olay ayrıntısıyla anlatılmıştır. Hadis kitaplarındaki “Bed’ul Vahiy (Vahyin başlangıcı)” bölümlerinde bu rivayetleri görmek mümkündür. Zaten Efendimiz (s.a.s) hakkında yazılan siyer kitapları da, bu bölümü anlatırken, bu hadislerin mazmunundan istifade etmişlerdir.
Şimdi Cebrail’in (a.s) Efendimiz’e görünme keyfiyetine baktığımızda şunları söyleyebiliriz. Rivayetlerden ve siyer kitaplarından anlaşıldığına göre, Cebrail (a.s.) ilk defa Efendimiz’e (s.a.s.) insan suretinde görünmüştür. Hadislerde geçen “beni tuttu, kuvvetlice sıktı” gibi ifadelerden de bu anlaşılabilir.
Daha sonra Efendimiz Hira’dan evine dönerken tekrar Cibril-i Emin’i görmüştür ki, burada Cibril’in bütün semayı kapladığını anlatıyor. Demek ki, burada aslî hüviyetindeydi. Aynı şekilde vahyin bir müddet kesilip tekrar başlaması esnasında da, Efendimiz’in (s.a.s.) Cebrail’i (a.s.) melek suretinde gördüğünü anlıyoruz.
Esasında bunları ayrıntısıyla bilmenin çok da önemli olduğunu düşünmüyoruz. Neticede, Efendimiz (s.a.s), Cebrail’i (a.s) gerek asli suretiyle, gerekse de insan suretinde birçok defa görmüştür. Ne zaman insan, ne zaman melek suretinde gördü, bunu ayrıntısıyla bilmek sadece merakımızı giderir, yoksa pratikte bize bir faydası olmayacaktır.