Kur’ân-ı Kerim’deki bazı kıssalar değişik yerlerde tekrar edilmiştir. Ancak bu tekrarlar yalın bir tekrar olmayıp, aksine her defasında olayın ayrı bir yönüne vurgu yapılmaktadır. Yani kıssanın bazı yönleri bir yerde zikredilirken, diğer yönleri bir başka yerde anlatılmaktadır. Anlatılan yerde hangi hususa vurgu yapılıyorsa, kıssadaki o yön ön plana çıkartılmaktadır. Bu, âdeta bir futbol maçının birden fazla kamerayla farklı açılardan çekilip, daha sonra maçın hangi yönü anlatılıyorsa o görüntünün ön plana çıkartılması gibidir.
Kıssalar farklı sûrelerde, farklı yollarla arz edilmiştir. Bir hâdise bir yerde belli bir hedef için nakledilirken, bir diğer yerde yine başka bir hedef için nakledilmiştir. Mesela, Hz. Musa’nın (aleyhisselâm) kavmiyle olan bir hâdisenin anlatıldığı bir kıssada, bir olayın delil olarak anlatılması gerekir ve o olaya yer verilir. Sonra bir başka sûrede, bir başka yönüyle o olay bir delil olarak getirilir. Böylece bir tek kıssa, birbirinden farklı münasebetlerle onlarca mesele için delil olarak gösterilir. Çünkü o hâdisenin bir delil, bir şahit, bir öğüt veya bir ibret olarak birçok meseleyle münasebeti vardır.
Aynı şahısla ilgili bir kıssanın, farklı yerlerde anlatılan unsurlarını bir araya getirdiğimizde, karşımıza, olayın farklı yönlerden detaylı tek bir tablosu çıkmış olur. Bu anlamda kısanın geçtiği yerde hangi sebepten dolayı kıssa zikredilmişse, o olayın tamamı değil yalnızca o yönü nazara verilir. Bunun için de, kıssayı dikkatli bir şekilde takip etmeyen kimse zanneder ki, aynı olay tekrar ediliyor. Hâlbuki her defasında olayın farklı bir yönü vurgulanıyor, farklı bir sahne öne çıkartılıyordur.
Kıssalarda olayların teferruatı değil, insanların muhtaç oldukları şey ne ise o kadarı anlatılır. Bu olaylar, farklı yerlerde anlatılmasına rağmen, her defasında farklı bir heyecan hissettirir insana. Böylelikle her anlatılışta, az da olsa olayın farklı yönlerden nazara verilmesiyle, âdeta insanlık tarihi detaylarıyla gözlerimizin önünde canlanır. Onlardan almamız gereken dersleri ve ibretleri almış oluruz.
Kaynak: Kur’ân İklimine Seyahat, Dr. Muhittin Akgül