Namazda “ah.. vah..” etme, inleme ve ses çıkarma eğer gayrı irâdî ise sakıncası yoktur. Bu, bir derecenin gereği ise ve cezbeden kaynaklanıyorsa buna bir şey demem. Yani, bir kimse öyle bir hal yaşayacak, kendini kaybedecek ve farkında olmadan ses çıkaracak, inleyecek.. sonra ona “böyle yaptın” denilince “öyle mi, ben hiç hatırlamıyorum” diyecek, hiç farkında olmayacak yaptığının. Öyle değilse ses çıkarmamalı, farklılık izhar etmemeli. Ağlamak da böyle. Mümkün olduğunca mani olmaya çalışacaksın. Ama engel olamıyorsan, gayrı irâdî içinden geliyorsa bir mahzuru olmaz.
Üstadın namaza başlarken ve namaz içindeki hallerini anlatırlar, gözleri bir garip olur, sesi garip çıkardı, derler. O bir seviye işidir. Seviyesi o olmayanın bunu taklit edip bu çeşit hareketler sergilemesi hiç doğru değildir.
İnsanlarla beraber eda edilen ibadetlerde şirk ve riya tehlikesi vardır. Yalnız başına namazını verip veriştiren adam, başkalarının yanında uzatıyorsa, süslüyorsa bu -Allah muhafaza- şirktir. Yalnızken uzun uzadıya kılan birisi, başkalarının yanında kısa kılıyorsa bu da riyadır; çünkü, o davranışta da insanların mevcudiyetini kâle alma ve ona bir değer atfetme vardır. Öyleyse, insan yalnızken nasıl namaz kılıyorsa cemaat içinde de öyle kılmalı. Ne uzun ne kısa.. hiçbir farklılık ortaya koymamalı. Adeta bir çobanın koyunları yanında kıldığı namaz gibi. -Teşbihte hata olmasın- çoban kıldığı namazı koyunlarının görmesini dikkate alır mı? Bu arada namazını kamil namaz seviyesine çıkarmak için hep gayret içinde olmalı.