Soru Detayı: Cennete giden erkeklere huri verileceğinden bahsediliyor. Peki, cennete giden kadınlara ne gibi ikramlar vardır?
Değerli kardeşimiz,
Ahirette cisimlerimiz oraya uygun bir hal alacak, duygu ve zevk anlayışımız da oraya göre olacaktır. Ahirette arzularımızın, duygularımızın, isteklerimizin dünyadaki gibi olacağını söylemek isabetli değildir. Gerçi Kur’an’da, cennetliklere verilecek nimetler, dünyada bildiğimiz nimetlerin (bunların içinde huriler de vardır) isimleriyle anılmış, “bağ, bahçe, çiçek, köşk, huri, gılman ve çeşitli meyveler” zikredilmiştir, ama bunlar yalnızca isim bakımından benzerler, mahiyetleri tamamen farklıdır.
Ayette bu durum anlatılırken,
İman edip makbul ve güzel işler yapanları müjdele: Onlara içinden ırmaklar akan cennetler vardır. Öyle cennetler ki ne zaman, meyvelerinden kendilerine bir şey ikram edilirse: ‘Bu, daha önce de dünyada yediğimiz şey!’ diyecekler. Oysa bu, onların aynısı olmayıp, benzeri olarak kendilerine sunulacaktır. Orada onların tertemiz eşleri de olacak ve onlar orada devamlı kalacaklardır (Bakara Suresi, 2/25).
Dünyada çeşitli zaafları, arzuları, zevkleri olan insanları güzel davranışlara teşvik için cennet nimetlerinden bahseden Kur’ân, cennetteki nimetlerin onlara ait özel isimlerini dünya hayatında bilmek mümkün olmadığı için, dünyada bildiğimiz ve hoşlandığımız nimetleri zikretmiş, insanları bunlarla teşvik eylemiştir. Sevgili Peygamberimiz de (s.a.s.):
“Bana şu atımı, kılıcımı… verecekler mi?” diye soranlara “Evet” demiş, ama arkasından da “Rabbimiz Allah’tır, deyip sonra da istikamet üzere, doğru yolda yürüyenler yok mu, işte onların üzerine melekler inip: ‘Hiç endişe etmeyin, hiç üzülmeyin ve size vâd edilen cennetle sevinin!’ derler. Dünya hayatında da, âhirette de biz sizin dostunuzuz. Orada sizin canınızın çektiği her şey, gafur ve rahîm’den bir ikram olarak sizindir. Hem orada siz bütün istediklerinize kavuşacaksınız.” (Fussilet Suresi, 41/30-32) ayetlerini okumuştur.
Cennetin nimetleri anlatıldıktan sonra en büyük nimetin Allah’ın ahirette mü’minlerden razı olduğunu beyan etmesidir. Bu durum, Âl-i İmran suresinin 15. ayetinde anlatılır. Ahirette Allah’ın cemalini müşahede etmek (güzelliğini görmek), rıdvanına nail olmak diğer bütün lezzetlerin üzerindedir.
Evet, bu çerçevede erkeklere huri verildiği gibi kendisine dünyada eşlik eden eşi de –eğer saliha bir kadın ise– onunla beraber olacaktır. Erkeklerin cennette faydalandığı bütün nimetlerden kadınlar da faydalanacaktır. Kadın olmak, köle olmak, sakat olmak önemli değildir. Önemli olan Allah’ın huzuruna selim bir kalple ve salih amelle gidebilmektir. Allah (c.c.) insanın cinsiyetine, makamına değil onun kalbine bakar. Ahiret, kudret yurdudur. Orada Allah’ın kudreti konuşacaktır. Ondandır ki kişi bir şeyi istediğinde hemen onu önünde buluverecektir. Bunu dünyayla kıyaslayarak cenneti anlamaya çalışmak akıntıya karşı kürek çekmekten başka bir şey ifade etmez.
Cennetin bütün nimetleri hem erkekler hem de kadınlar içindir ve huriler de buna dâhildir, yani kadınlara da huri verilir. Huri deyince biz bu dünyadaki bakış seviyemizle hemen şehevi düşünüyoruz. Ancak Cennetteki nimetler de zevkler de dünyadakilerden farklıdır. Bunu da görebileceğimiz bir hadiste Allah Resulü (s.a.s.) şöyle buyurur: “Cennet ehlinin bir çarşısı vardır. Her cuma oraya gelirler. Derken kuzey rüzgârı eser, elbiselerini ve yüzlerini okşar. Bunun tesiriyle hüsün ve cemalleri artar. Böylece ailelerine, daha da güzelleşmiş olarak dönerler. Hanımları: ‘Vallahi, bizden ayrıldıktan sonra sizin cemal ve güzelliğiniz artmış!’ derler. Erkekler de: ‘Sizler de, Allah’a kasem olsun, bizden sonra çok daha güzelleşmişsiniz!’ derler.” (Müslim, Cennet 13) Bu hadis de bize cennetin tamamen farklı bir boyutta olduğunu ve nimetlerin dünyayla kıyaslanmaması gerektiğini gösterir.
Cennetle alakalı bazı hadisleri buraya alıyoruz ki, cennetin farkı iyice ortaya koyulmuş olsun:
Bir adam Resulullah’a (s.a.s): “Cennette at var mı?” diye sordu. Aleyhissalatu vesselam da: “Allah Teala hazretleri seni cennete koyduğu takdirde, kızıl yakuttan bir at üzerinde orada dolaşmak isteyecek olsan, o seni istediğin her yere uçuracaktır” buyurdular. Bunun üzerine diğer biri de: “Cennette deve var mı?” diye sordu. Ama buna Aleyhissalatu vesselam öncekine söylediği gibi söylemedi. Şöyle buyurdular: “Eğer Allah seni cennete koyarsa, orada canının her çektiği, gözünün her hoşlandığı şey bulunacaktır. (Tirmizi, Cennet 11)
Resulullah (s.a.s) buyurdular ki: “Allah Teâlâ Hazretleri ferman etti ki: ‘Ben Azimu’ş-Şan, salih kullarım için gözlerin görmediği, kulakların işitmediği ve insanın hayal ve hatırından hiç geçmeyen nimetler hazırladım.’ Hadisi rivayet eden Ebu Hureyre (r.a) ilaveten dedi ki: “Dilerseniz şu ayet-i kerimeyi okuyun, (Mealen): ‘İşte onların dünyada yaptıkları makbul işlere mükâfat olarak gözlerini aydın edecek, gönüllerini ferahlatacak hangi sürprizlerin, hangi nimetlerin saklandığını hiç kimse bilemez.’ (Secde, 32/17) (Buhari, Bed’ül-Halk 8, Tefsir Secde 1, Tevhid 35; Müslim, Cennet 2)
Selametle kalınız.