1) Çocuklarını zararlı alışkanlıklardan korumak ve onlara olumlu ve düzenli bir hayat yaşatmak isteyen ailelerin yapacakları en önemli şey, iç yaşantılarıyla çocuklarına örnek olmak ve onlara doğruları göstermektir. Ailesinde zararlı alışkanlıklara karşı olumlu ve önemli davranış örnekleri gören çocuk kolay kolay zararlı alışkanlıklara yönelmez.
2) Zararlı alışkanlıklara karşı çocuklar sürekli olarak izlenmeli, hissettirilmeden gözetim ve denetim altında bulundurulmalıdır.
3) Zaman zaman aileler, çocuklarıyla birlikte bir araya gelip, sigara, alkol, uyuşturucu vesaire gibi zararlı alışkanlıklarla ilgili konuşmalı, zararlı alışkanlıkların fiziksel ve ruhsal açıdan kişiyi ne gibi olumsuz bir duruma sürüklediğini örnekleriyle anlatmalıdır.
4) Çocuklara yeteri kadar para verilmelidir. Eğer ihtiyaçtan fazla para verilirse, lüzumsuz ve zararlı yerlere harcayabilirler. İhtiyaçtan az verilirse de para bulmak için bazı olumsuz alışkanlıklar edinebilirler. Buna dikkat edilmelidir.
5) Çocuklara zararlı alışkanlıkların nedenleri ve sonuçlarıyla ilgili olarak çeşitli kaynaklar temin edilmeli ve onların okumalarına imkân tanınmalıdır.
6) Sigara içen aileler, içtikleri sigaranın ne kadar olumsuz bir şey olduğunu çocuklarına anlatmalıdır. Ayrıca kesinlikle evde sigara içilmemelidir.
7) Çocuğun arkadaşlarına ve içinde bulunduğu çevreye dikkat edilmelidir. Çocuğu kötü alışkanlıklara iten arkadaşları varsa, bu izlenilmeli, gerekli tedbir de alınmalıdır. Eğer bunun üstesinden gelmek zorsa, öğretmeniyle ilişki kurulmalı, konu okul idaresine kadar götürülmelidir.
8) Aile yuvası, çocuk için çekici ve sıcak bir ortam hâline getirilmelidir. Çocuk her türlü neşeyi, huzuru ve mutluluğu ailesin de bulursa, problemlerini ailesiyle paylaşırsa, dışarıyla paylaşa cağı bir şeyi kalmaz. Bu şekilde zararlı alışkanlıklardan korunmuş olur.
9) Çocuğu asî, isyankâr ve söz dinlemez yapan sebeplerin başında, şiddetli huzursuzluk, kavga ve aile baskısı gelir. Çocuğun küçük hatalarını büyütüp, büyük bir adam gibi hesaba çekmek ve sürekli üstüne gitmek çocuğun davranışlarını bozar, ailesine karşı soğutur. Çocuk, bu durumda, çareyi sokaklarda arar. Bu ise, zararlı alışkanlıkları beraberinde getirir.
10) Kardeşler arasında adaletsiz davranış, çocuğa aşırı sorumluluk yükleme, onu sürekli eleştirme, “Sen aptalsın, adam olamazsın, on para etmezsin!”gibi sözlerle aşağılama, çocuğu güven bunalımına iter, ailesine karşı olumsuz davranışlar kazanmaya başlar. Bu da, zararlı davranışlar ve zararlı alışkanlıklara kapı açar.
11) Çocuklarınızın davranışlarını, huylarını, düşüncelerini ve beklentilerini iyi çözün ve iyi tanıyın. Onun kişilik yapısını ne kadar iyi tanırsanız, ona o kadar yardımcı olabilirsiniz. Yoksa, zıtlaşma ve kavga eksik olmaz.
12) Çocuklarınızı bazen kendi işlerinizde ve bazen de güvendiğiniz bir başkasının yanında çalıştırma yöntemine giderseniz “mücadele”sini verebilmede kendisine yardımcı olmuş olursunuz. Bu şekilde hayatı alın teriyle kazanmayı öğrenir.
13) Çocuklarınızın sürekli büyüme safhaları ve değişme dönemleri bulunduğunu düşünerek, onların çocuklarınız olmalarıyla birlikle sizden ayrı bir kişilik geliştirmekte olduklarını idrak ederek onları tanımaya ve anlamaya çalışın. Her yaptığı hatayı; Zararlı alışkanlık kazanıyor diye değerlendirip telâşlanmayın.
14) Evinizde bazı kurallar koyun ve siz dahil bütün aile fertlerinin bu kurallara uymasını isteyin. Bu şekilde çocuk hayatını düzene sokmayı öğrenir ve bazı kurallara uymanın da, hayatın bir gereği olduğunu anlar. Çünkü kuralsız bir hayat, insana sınırsız zararlar sunar.
15) Çocuğunuzun gözünü dışarıda koymak kadar onu sınırlandırmayın. Gelişmesine, ovun oynamasına, para harcamasına müsaade edin. Ancak, bunları bir disiplin dahilinde yapmasını temin edin.
16) Çocuklarınıza moral değerler aşılayın. Sevgi, saygı, hak, hukuk, tarih ve inanç gibi değerler çocuğun kişilik yapısına son derece olumlu katkılar yapar. Çocuğun kendi kendini denetlemesine, bir kişilik kazanmasına ve belli bir ideal oluşturmasına zemin hazırlar. Millî dinî duyguları ve bilinci almış olan bir çocuk, örnek davranışlar sergiler ve zararlı alışkanlıklardan kaçmaya çalışır.
17) Onları yeteneklerinin üstünde işlere zorlamayın. Ancak başarabilecekleri işleri yapmalarını bekleyin ve başarabilmeleri hususunda da destekçi olun. Çabalarını övün. Onlara güvendiğinizi hissettirin. Onları başkalarıyla karıştırarak umutsuzluk girdabına sürüklemeyin.
18) Çocuklarınıza bütün kuralları bir çırpıda öğretmeye kalkışmayın ve onlardan yaşlarının üstünde olgunluk göstermelerini bekleyin. Onlara süre tanıyıcı olun. Onları köşelere sıkıştır mayın, yalana zorlamayın.
Aile fertten, çocuklarına sevgi, şefkat, ilgi ve hoşgörüyle yaklaştıkları, onların problemleriyle alâkadar oldukları, basanlarını övdükleri, çalışmalarını destekleyebilecekleri sürece, çocuklarının “zararlı alışkanlıklar”riskine düşmeleri çok az olacaktır.
Halit Ertuğrul, Ailede ve Okulda Çocuk Eğitimi