Hades, genel olarak hükmî kirlilik, hadesten taharet de bu hükmî kirlilikten temizlenme demektir. Abdestsizlik durumu yani namaz abdestinin olmayışı ve cünüplük hali, dini literatürde “hades” yani hükmî kirlilik olarak nitelendirilir.
Hadesten taharet, namaz abdesti olmayan bir kimsenin abdest alması, gusül yapması gereken bir kimsenin gusül etmesi yani boy abdesti alması demektir. Bu çeşit taharet, maddî kirleri giderme, beden sağlığını koruma gibi birçok yararı içinde bulundursa da, esas itibarıyla başka hikmetlere mebnî dinî muhtevalı ve ibadet içerikli (taabbüdî) bir temizliktir.
Bilinen namaz abdestinin olmaması durumu, küçük hades olarak; cünüplük, âdet görme (hayız) ve lohusalık gibi, gusül yapmayı gerektiren durumlar ise büyük hades olarak adlandırılır.
Cünüp olan kimseler, boy abdesti almadan namaz kılamazlar. Aynı şekilde âdet yahut lohusalık halinde olan kadınlar da bu halleri devam ediyorken namaz kılamazlar. Bu halleri sona erdikten sonra, namaz kılabilmek için boy abdesti almaları gerekir. Boy abdesti almak için su temin edemeyen veya su bulduğu halde bu suyu kullanma imkânı bulamayan- daha önce teyemmüm bahsinde geçmişti- kimseler teyemmüm ederler. Aynı durum, namaz abdesti almak için su bulamayan kimseler için de geçerlidir. Tilavet ve şükür secdesi için de hadesten temizlenmiş olmak yani abdestli bulunmak şarttır.
Özel durumlarında kadınlar namaz ve oruç gibi ibadetlerden muaftır. Kur’ân-ı Kerim’de hayız durumunun bir eza ve rahatsızlık hali olduğu bildirilmekte ve erkeklerin bu durumdaki eşleriyle cinsel ilişkide bulunmaları yasaklanmaktadır. (Bakara, 2/222) Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) bu durumda olan kadınların namaz kılmayacaklarını ve oruç tutmayacaklarını açıklamıştır. Kadınlar bu dönemlerinde kılamadıkları namazları kaza etmeyecekler, fakat tutamadıkları oruçları kaza edeceklerdir.
Kaynak: Bir Müslümanın Yol Haritası
**
İlave bilgi için: