İçindekiler
Değerli kardeşimiz,
Necasetten taharet, vücut, elbise ve namaz kılınacak yerin, -insan kanı ve idrarı, at, koyun gibi hayvanların idrar ve dışkıları gibi- dinen pis sayılan şeylerden temizlenmesi demektir. Necaset (pislik) iki çeşittir:
a. Ağır Necaset (Necaset-i Galîza)
b. Hafif Necaset (Necaset-i Hafîfe)
Bu ayırım, pisliğin az veya çok oluşuna göre değil, namazın sıhhatine mâni olup olmayan miktarına göre yapılmaktadır. Yoksa pislik, ister galiz olsun, ister hafif olsun eşyayı kirletmekte birbirine eşittir. Meselâ, bunlar az miktarlardaki bir suyun içine düşseler, o suyu derhal necis (pis) ederler. Artık o sudan abdest almak caiz olmaz.
Hangi Şeyler Galiz (Ağır) Necâsetten Sayılır?
Galiz necâsetten sayılan maddeleri şöylece sıralayabiliriz:
- İnsan vücudundan çıkan ve abdest veya gusül almayı gerektiren her şey: idrar, dışkı, meni, mezi, vedi, kan, irin, sarı su, ağız dolusu kusmuk, hayız-nifas ve istihaze kanları gibi..
- Eti yenmeyen hayvanların idrarları, ağız salyaları ve tersleri.. Ancak eti yenmeyen hayvanlardan çaylak, kartal, atmaca gibi kuş cinsinden olanların pislikleri, hafif necâsetten sayılmaktadır.
Eti yenmeyen hayvanlardan, sadece kedinin salyası ve artığı temiz kabul edilmiştir. Kedi, insanlarla çok düşüp kalktığından, ev eşyasına her zaman dokunduğundan ve insanın elini, v.s. yaladığından, insanlara güçlük olmaması için, dinimiz onun salyasını ve ağzını pis saymamıştır. Nitekim Resulullah Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem), bir hadîs-i şeriflerinde şöyle buyurmuştur:
“Kedi pis değildir. O sizin etrafınızda çok dolaşanlardandır.” (Ebu Davud, taharet, 38; Tirmizi, taharet, 69)
- Bütün hayvanların akan kanları..
- Eti yenen hayvanlardan tavuk, kaz, ördek ve hindi gibi kümes hayvanlarının tersleri..
- Eti yenen hayvanlardan serçe, güvercin gibi havada pisleyen kuşların tersleri, temiz kabul edilmektedir.
- “Meyte” tabir edilen leşler, yani, karada yaşayıp besmele ile boğazlanmaksızın ölen kanlı hayvanlar ve bunların tabaklanmamış derileri..
Hayvan boğazlanarak öldürülmekle beraber, bu boğazlama işlemi dinin tarif ettiği şekilde yerine getirilmemişse, bu hayvan da leş (meyte) hükmündedir, pis sayılır, eti de yenilmez. Hayvanı boğazlarken kasden, bile bile besmeleyi terk etmek gibi. Unutularak besmele terk edilmiş ise, bunda bir sakınca yoktur.
- Alkollü içkiler (şarap vs.). Sarhoşluk verici maddelerin içilmesi haram olduğu gibi, onların değdiği beden veya elbise ile namaz kılmak da doğru değildir. Zira bunlar necis (pis) hükmündedir. Alkol içeren maddelerden kaçınmak en selâmetli yoldur.
Galiz Necasetten Namazın Sıhhatine Mâni Olan Miktar Ne Kadardır?
Bu pisliğin, kuru veya yaş bir madde olup olmamasına göre, namazın sıhhatine mâni olan miktar değişir. Şöyle ki: Galiz necâset tabir edilen ağır pislik, kuru bir madde ise, bir dirhem, yani, üç gramdan az olmalıdır. Üç gramdan fazlası, namazın sıhhatine mâni olur. Eğer yaş bir madde ise, el ayası dediğimiz avuç içinden daha geniş bir alana yayılmamış olması şarttır.
El ayasından fazla bir kısmı bulaşmış olan pislik, namaza mânidir. Namaz kılabilmek için bu miktardaki pisliklerden temizlenmek farzdır. Bu miktarlardan aşağı olan pislikler, namazın sıhhatine engel teşkil etmez. Ancak yine de bu miktar pisliğin – eğer mümkünse – yok edilmesi sünnettir.
Hafif Necâsetten Sayılan Maddeler Nelerdir?
- Atların ve etleri yenen koyun, geyik gibi ehlî veya yabanî hayvanların idrar ve tersleri.. Katır ve merkep tersleri ihtilâflıdır. Bunları galiz necâset sayan olduğu gibi, hafif necâset sayanlar da vardır.
- Etleri yenmeyen hayvanlardan atmaca, çaylak, kartal gibi havada tersleyen vahşî kuşların tersleri.. Güvercin ve serçe gibi eti yenen kuşların tersi ise, temizdir.
Hafif Necâsetin Namaza Mâni Sayılan Miktarı Ne Kadardır?
Hafif necâsetlerde ölçü, pisliğin, bulaştığı elbisenin veya uzvun dörtte birini kaplamasıdır. Miktar dörtte birden az olursa namaza mâni olmaz. Çok olursa, namazın sıhhatine mânidir. Yıkamak farz olur. Ancak, ibâdete mâni olmayacak miktarda da olsa, galiz ve hafif her türlü necâsetten temizlenmek dinin ruhuna uygun bir davranış olur.
Peygamber Efendimiz, “Temizlik imanın yarısıdır.” (Müslim, taharet, 1) buyururken, temizliğe dikkat edenlerin kuvvetli bir îmana sahip olduklarına işaret etmiştir. Bu itibarla ister necâsetin galiz kısmından, isterse de hafif cinsinden olsun, kirlenen yerleri imkanlar ölçüsünde temizlemeye çalışır, her ne kadar namaza mâni olmayacak miktarda da olsa, yine tertemiz bir beden ve elbise ile ibadet etmeyi isteriz. Kaldı ki, namaza mâni olmayacak miktardaki pisliğin de temizlenmesi gerekir.
Kaynak: Bir Müslümanın Yol Haritası
**
İlave bilgi için: