Değerli kardeşimiz,
Sekerât-ı Mevt, insanın son nefeste ölümüne delâlet eden ölüm baygınlığı, sarhoşluğu demektir. “Bir de sekerât-ı mevt (ölüm sarhoşluğu, baygınlığı, can çekişme) gerçek olarak gelmiştir. (Ey insan) işte bu, senin kaçıp durduğun şey.” (Kaf, 50-/19).
Hz.Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellem)’in son hastalığında, yanlarında bir kap içerisinde su vardı. Mübarek ellerini suya daldırıp yüzüne sürüyor ve şöyle diyordu: “Allah’tan başka Tanrı yoktur. Muhakkak ki ölümün sekerâtı vardır.” Sonra ellerini kaldırıp “Refiku’l A’la: Ey Yüce Dost! Allah’ım! Sekerât-ı Mevtte bana yardım et”; Ruhu kabzolunup eli düşünceye kadar böyle duâ etmişti (İbn Mâce, Cenâiz 64).
Sekerât-ı Mevt hâli olan kişi kötü kişi değildir. Asla böyle anlaşılmamalıdır. Peygamberimiz bile ölüm baygınlığı geçiriyorsa varın gerisini siz düşünün… Peygamberimizin dizlerinde vefât ettiği Âişe vâlidemiz diyor ki: “Ben Hz. Peygamberin çektiği ızdırabı gördükten sonra, kolay ölmesinden dolayı kimseye gıpta etmem” (Tirmizî, Cenâiz 8), diğer rivayette; “...kimse için çirkin saymam” (Nesâî, Cenâiz 6).
Sekerât-ı Mevt’in faydaları şunlardır:
Allah, manevî derecesini daha çok yükseltmek istediklerine ölümü ânında ızdırap çektirir. Allah, günahlarını affetmek istediği mü’min kullarının günahlarına keffaret olsun diye Sekerât-ı Mevt’i şiddetli yapar; bu kullar, dünya hayatının sonunda bir kez daha denenir, imtihana tâbi tutulurlar.
Kaynak: Osman Oral, 100 Soruda Ahiret Hayatı
Selametle kalınız.