İslam, çocuğun en iyi şekilde terbiye edilmesi konusunda öncelikle aileyi sorumlu tutar. Aile erken yaşlardan itibaren çocuklarına din eğitimi vermelidir. Erken yaşlar din eğitimi açısından ihmal edilmemelidir. Özellikle 0-7 yaş büyük ölçüde çocuğun karakterinin şekillendiği dönemdir. Bu yaşlar çocuğun zihninin temiz ve berrak olduğu, almaya hazır olduğu bir dönemdir. Bu yaşlarda çocuk etrafındaki dünyayı ister, sorular sorar, almaya ve öğrenmeye açıktır. Öğrendiklerini unutmaz, adeta ömür boyu silinmez izler bırakır. Erken yaşlarda çocuk aile ile beraberdir, onun davranışlarına büyük ölçüde aile tesir eder ve asıl sorumluluk aileye aittir. Aile bu önemli vazifeyi ihmal etmemeli, gerekli alt yapıya sahip olmak için gayret etmelidir.
Ailenin sorumluluğu konusu Kur’an’da şöyle ifade edilir: “Ey inananlar, kendinizi ve ailenizi yakıtı taşlar ve insanlar olan ateşten koruyunuz.” (Tahrim, 6)
- “Ailene namaz kılmalarını emret, kendin de namaza devam et.” (Taha, 132)
Bir hadisi şerifte; “Hepiniz çobansınız ve elinizin altındakilerden sorumlusunuz. Devlet reisi bir çobandır ve elinin altındakilerden sorumludur. Her fert ailesinin çobanıdır ve elinin altındakilerden sorumludur.” (Buhari, Cuma, 11) buyrulmaktadır.
Başka bir hadiste ise; “Çocuklarınıza ikramda bulunun ve onları en güzel şekilde terbiye edin” (İbni Mace, edep, 3) buyrulmuştur.
Aile sorumluluğunu yerine getirmediği takdirde çocuklar yanlış yollara sapabilirler. Onların temiz fıtratı bozulabilir, sonra da telafisi zor olabilir. Peygamber Efendimiz; “Her doğan İslam fıtratı üzerine doğar, sonra ebeveyni onu Hıristiyanlaştırır, Yahudileştirir veya Mecusileştirir.” (Buhari, Cenaiz, 80) buyurarak, çocuğun değişimi ve yanlış inançlara sapmasında anne babanın ne kadar etkili olduğu vurgulanmaktadır. Evet, çocuk İslam fıtratı üzerine tertemiz dogar. Çocuğun ruhu kirlenmeden, fıtratı bozulmadan onun kalbini güzelliklerle dolduralım ki, kötülüklere yer kalmasın.
Başka bir hadiste Efendimiz babalara dikkat çeker:
“Ahir zamanda babalarından ötürü evlatların vay haline” sahabe soruyor:
“Müşrik babalardan ötürü mü çocuklara kıyıldı da heder oldular?” Peygamber Efendimiz:
“Hayır, mümin babaları onlara kıydı”
“Nasıl oldu ya Rasulallah?”
“Babaları onlara dinin temel rükünlerini öğretmediler”
Yine bir hadiste terbiye konusunda babanın sorumluluğuna işaret edilerek şöyle buyruluyor: “Bir babanın evladına verebileceği en değerli hediye güzel terbiyedir.”
Allah Rasûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem) sözlerini şöyle devam ettiriyor: “Ben onlardan berîyim, onlar da benden berî olsunlar.” Yani, “Evlâdını ihmal eden, çocuğunun heder olup gitmesine göz yuman, dahası bir neslin mahvolması karşısında titremeyen anne-babalardan ben uzağım; onlar da benden uzak olsunlar.”
Anneler ve babalar çocuğun din eğitimi konusunda sorumluluğunun idrakinde olmalı ve bu konuya hassasiyet göstermelidir. Bazen ebeveyn çocuğun giyinmesine, yiyip içmesine ve buna benzer maddi ihtiyaçlarına hassasiyetle eğilmesine rağmen, manevi dünyasını doyurma konusunda duyarsız davranmaktadır. Bazen de küçük yaşlarda din eğitiminin erken olacağını düşünerek ihmal etmektedir. Hadisin ifadesiyle böyle aileler çocuklarına kıymaktadır. Çok geç olmadan, gönlünü ve kafasını başka düşüncelere kaptırmadan çocuklara sahip çıkmalı, onların heder olmasına göz yummamalıyız.
Anne baba ilk öğretmen, çocuğun önündeki ilk örneklerdir. Çocuğa karakterinin şekillenmesinde en önemli etkiler ailede olmaktadır. Çocuk sürekli anne ve babasını izlemekte ve bilinçli veya bilinçsiz anne babasından etkilenmektedir. Özellikle 0-7 yaş çocuğun duygu ve zihin gelişimi açısından, kişilik oluşumu açısından en kritik dönemdir. Bu dönemde çocuğun edinmiş olduğu bilgiler ve davranışlar bütün hayatını etkilemektedir. Daha da önemlisi bu dönemin etkilerinin çocuğun ileriki hayatında değişmesi oldukça zordur.
Anneler ve babalar, çocuğunun giyinmesine, yiyip içmesine ve buna benzer maddi ihtiyaçlarına çok hassasiyetle eğilmesine rağmen, manevi dünyasını doyurma konusunda duyarsız davranmaktadır. Bazen de küçük yaşlarda din eğitiminin erken olacağını, okul ödevleriyle birlikte ağır olabileceğini veya aklının bölüneceğini düşünerek ihmal etmektedirler. Hadisin ifadesiyle böyle aileler çocuklarına kıymaktadır. Halbuki şu bilinmelidir ki, bu yaşlarda çocuğun din eğitimi ihmal edilirse, ileride aklı ve kalbi kötülüklerle kirlendiği ve merakı söndüğünde, artık bir şeyler vermek çok zor olacaktır. O size kapılarını kapatacaktır. Çünkü onun dünyasında artık başka değerler ve idealler vardır. Çok geç olmadan, gönlünü ve kafasını başkasına kaptırmadan çocuklara sahip çıkmalı, onların heder olmasına göz yummamalıyız.
Çocuk hayattaki rolleri ailede öğrenir. Bu da taklit ve özdeşimle olur. Çocuğun taklit edebileceği ve kendisini yerine koyabileceği ilk örnekler anne babadır. Çocuk çevreyle ilişki kurmadan ilk davranışları ailede öğrenir. Bir kız çocuk kendi cinsiyetine ait rolleri annesinden, erkek çocuk babasından alır. Anne baba uygun davranışlar sergilediği takdirde çocukların gelişimi olumlu olacaktır.