Eğer üzüm satılan şahsın bu üzümleri ne yapacağı bilinmiyorsa, ona üzün satmak caizdir. Müşterinin, içki mi, sirke mi, meyve suyu mu yapacağı şüpheli olduğu durumlarda da Hanefi ve Hanbelîlere göre caizdir. Şafiilerde mekruhtur.
Kendisiyle haram bir iş yapılacağı bilinen bir şeyi, o haramı işleyecek kimseye ya da müesseseye satmak, -satış, geçerli olsa bile- âlimlerimiz tarafından caiz görülmemiştir. Buradan hareketle varılan netice şudur:
Şarap fabrikasına üzüm satmak caiz değildir. Zira şarap fabrikasının o üzümü şarap yapacağı kesindir.[1]Fetâvây-ı Hindiyye, 4/450 Bu yasağı, Hanbelîler, Şafiiler ve Malikiler haram diye ifadelendirirken, Hanefiler harama yakın mekruh olarak beyan ederler.[2]Dürrü’l Muhtar, 5/250. Çünkü derler, bu satış fiilin bizzat kendisi haram olmasa da harama yardım manasına gelmektedir. Bu da Mâide Suresinin ikinci ayetinde buyrulan “günah ve düşmanlıkta yardımlaşmayın” fermanına zıttır. Ayrıca Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem’in şu beyanları da bu imamlarımızın delilidir: Hz. Enes (radıyallâhu anh) anlatıyor:
“Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) şarapla ilgili olarak on kişiye lanet etti: “(Hammaddesinden şarap yapmak maksadıyla) sıkana ve sıktırana, içene ve sâkilik yapana, (imalathâneden veya depodan, toptancıdan perakendeciye veya tüketiciye kadar) taşıyana ve taşıtana, satana ve satın alana, bağışlayana, bunun parasını yiyene.“ (Tirmizî, Büyû 59).
İmam Azam Hazretleri, bu satışı, “beis yoktur” diyerek tenzihî (helale yakın) mekruh olarak görmekte ve “bizzat üzümün kendisiyle günah işlenmiyor, üzümün mahiyeti değiştirilerek günah işleniyor, bunun günahı da o fiili yapana yani fabrikaya aittir, üzüm satana değil” demekteyse de İmam Azamın görüşüne karşılık diğer üç mezhep ve diğer Hanefi âlimlerinin görüşleri vardır. Bu âlimlerimiz, şarap fabrikasına üzüm satmanın haramlığında müttefiktirler.[3] Mevsuatü’l Fıkhiyye el-Kuveytiyye “bey’ul asîr”
Bu fıkhî hükümlerden şu neticeye ulaşmak mümkündür:
İçki fabrikalarına üzüm satmak caiz değildir. Satıldığı takdirde günaha yardım edilmiş olur. Ancak bir insan, üzüm yetiştirmeye mecbursa, yetiştirdiği üzümleri içki fabrikasına satmak zorundaysa, başka satacak yer bulamıyorsa ve geçimini de üzümden temin ediyorsa, bu insan şimdilik İmam Azam hazretlerinin fetvasına dayanarak üzümünü şarap fabrikasına satabilir. Fakat bir taraftan da alternatif yollar aramalı, üzümden başka bir şey yetiştirip yetiştiremeyeceğini düşünmeli, sadece üzüm yetiştirebilecekse bu üzümü, şıra, pekmez veya sirke yaptırma, yemelik üzüm şeklinde satma, yurt dışına gönderme gibi planlar düşünmeli ve bu konuda gayret göstermelidir. Ta ki, günaha bulaşılmasın, günah masum görülmesin, alternatif yollarla günahın önü alınsın ve günaha rıza gösterilmemiş olsun.
Eğer dinini yaşamada hassas olan üzüm üreticileri tarafından, içki yapımına karşı değişik usullerle ortak bir tavır ortaya konabilirse, öyle ümid ediyoruz ki Allah Teala, insanımızı bu içki illetinden de kurtarır, onlara başka rızık kapıları da açar. Çünkü Allah Teala hayır yollarını araştıran, günahlardan kaçmaya çalışan, çirkin şeylere karşı mücadele eden kullarını sever ve rızık O’na aittir.
İlave bilgi için:
Dipnotlar