Değerli kardeşimiz,
Allah’ın izni ile, dört büyük melekten biri olan İsrafil’in Sûr denilen ve mahiyeti ancak Allah tarafından bilinen bir şeye üflemesiyle kıyâmet kopacaktır.
“Sûr’a bir defa üfürülünce yerler, dağlar yerinden oynayıp birbirine çarparak darmadağın olunca, işte o gün olur (Kıyâmet kopar), Gök yarılır da o gün kuvvetten düşer.”(Hakka, 69/13-16)
“Sûra üfürülmüştür. Bir de görürsün ki onlar, kabirlerinden kalkıp, Rablerine doğru koşup gidiyorlar.”(Yasin, 36/51)
“Sûr’a üflenince, Allah’ın dilediği bir yana, göklerde olanlar, yerde olanlar hepsi düşüp ölür. Sonra Sûr’a bir daha üflenince hemen ayağa kalkıp bakışıp dururlar.” (Zümer, 39/68)
İki üfürüş arasında geçecek olan zaman, hadislerde geçen kırk sözünden gün mü, ay mı, yıl mı, kast edildiği bilinmemektedir. (Müslim, Fiten 28).
“Gök yarıldığı, yıldızlar dağıldığı, denizler kaynaştığı, kabirlerin içi dışa çıktığı zaman, insanoğlu ne yaptığını ve ne yapacağını görür.” (İnfitar, 82/1-5)
Kıyâmetin kopması, Kur’ân’da “Saat” kelimesiyle ifade edilmiş ve kıyâmeti Allah’tan başkasının bilemeyeceği belirtilmiştir. Bu şiddetli olaya gökler ve yer dayanamayacak, o günün şiddetinden çocukların saçları ağaracak, emzikli kadınlar bebeklerini unutacak, hamileler çocuklarını düşürecek ve bütün insanlar şaşkına dönecektir. Birçok âyet, kıyâmetin kopuşunu büyük bir kozmik değişim olarak sunarlar. Gök yarılacak, Güneş dürülecek, yıldızlar dökülecek, denizler kaynayıp kabaracak, dağlar yerinden kaldırılıp yürütülecek ve ufalanıp atılmış renkli yün haline gelecek, yer ve gökler şekil değiştirecektir. (Bkz. İbrahim, 14/48; Taha, 20/105-107).
Kaynak: Osman Oral, 100 Soruda Ahiret Hayatı
Selametle kalınız.